Elektrik faturalarında yeni dönem 1 Haziran'dan başlıyor
Tüketiciler 1 Haziran'dan sonra yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik kullanmayı seçerek yeşil tarifeye geçebilecek. Elektrik üreticileri de enerjinin kaynağını belgelemek zorunda olacak. Yeşil enerji kullandığını belgelemek, özellikle firmalara Avrupa'ya ihracatta rekabet üstünlüğü sağlayacak.
Enerji üretiminde kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar, yerlerini yenilenebilir enerji kaynaklarına bırakmaya başlıyor. Türkiye'nin yenilenebilir enerjideki toplam kurulu gücü 97 bin megavatı (MW) geçerken, doğalgazın elektrik üretimindeki payı yüzde 25'lere düştü. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Ebru Arıcı, "Türkiye'de sağlıklı bir arz-talep dengesi oluşmadığından küçük ölçekte rüzgar türbinlerini çok görmüyoruz. Ancak her ölçekte yatırım için maliyetler düşmüş durumda. Rüzgarda off grid (akülü) sistemlerin depolama maliyetlerinin düşmesi ile artacağını öngörebiliriz" dedi.
Milliyet'in haberine göre Yeşil Fatura sistemine tam olarak 1 Haziran'da geçileceğini belirten Arıcı, "Yenilenebilir enerjinin gelişmesi için olumlu bir etki sağlayacaktır. Belli bir vadede de bunun fiyatlara pozitif olarak yansıyacağını düşünmekteyiz" diye konuştu. Arıcı, bireysel rüzgar enerjisi üretiminde altyapının önemine dikkat çekerken, "Yeni kent planlama çalışmalarında, yenilenebilir enerjinin kent planlarına entegrasyonunun sağlanması önem arz ediyor" ifadelerini kullandı. Enerji üretiminde dünyanın yükünü çeken fosil yakıtlar, yerlerini rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına bırakmaya başlıyor. Yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların 5 yıl içerisinde 2 kat artması bekleniyor.
AVRUPA'DA 5'İNCİ
7-8 yıl önce Türkiye'de doğalgazın elektrik üretimindeki payı yüzde
50'yken, bu oran yüzde 25'lere düştü. Avrupa'da yenilenebilir
enerji kaynaklarından elde edilen elektrik miktarı, 2020'de ilk kez
fosil yakıttan elde edilen düzeyi geçerken, Türkiye de Mart 2021
sonu itibarıyla 97 bin 70 MW olan kurulu gücünün yüzde 53.32'sine
karşılık gelen 50 bin 790 MW'sini yenilenebilir kaynaklardan
üretti. Aynı dönemde, Türkiye'nin yerli ve yenilenebilir enerji
kurulu güç toplamı ise 62 bin 125 MW'a ulaşarak toplam kurulu gücün
yüzde 64'ünü oluşturdu. Türkiye 2020'yi yenilenebilir enerjiye
yaptığı yatırımlarla Avrupa'da 5'inci ve dünyada 12'nci olarak
tamamladı. 333 adet santralle rüzgar enerjisinin payı da yüzde
9.7'ye karşılık gelen bir kapasiteye ulaştı.
KÜÇÜK TÜRBİNLER AZ
Arıcı, yaptığı açıklamada, rüzgar türbinlerinde üretim için,
öncelikle rüzgar varlığı gerektiğine dikkat çekerek, "Bu
anlamda Türkiye'de sağlıklı bir arz-talep dengesi oluşmadığından
küçük ölçekte rüzgar türbinlerini çok görmüyoruz. Ancak şunu
söyleyebilirim ki, her ölçekte yatırım için maliyetler düşmüş
durumda. Rüzgarda off grid (akülü) sistemlerin ise depolama
maliyetlerinin düşmesi ile artacağını öngörebiliriz" dedi.
YEŞİL TARİFE
Önümüzdeki süreçte oluşturulacak projelerle rüzgar yatırımlarının
hız kesmeden devam edeceğini anlatan Arıcı, tüketicilerin
kullandığı elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından
üretildiğini garanti eden Yeşil Enerji (YEK-G) sistemine 1 Haziran
itibarıyla geçileceğini anımsattı. Arıcı, "Bu sistemle beraber
organize YEK-G piyasası oluşacak. Bu durum hem yenilenebilir
enerjiden üretim yapan tesislere ilave bir katkı sağlayacak, aynı
zamanda da Avrupa ülkelerine ihracat yapan -ki toplam ihracatımızın
yüzde 50'sidir- tesisler için yeşil mutabakat çerçevesinde ihtiyaç
duydukları pazarı oluşturacak. Yenilenebilir enerjinin gelişmesi
için olumlu bir etki sağlayacaktır. Belli bir vadede de bunun
fiyatlara pozitif olarak yansıyacağını düşünüyoruz" dedi.
DEPOLAMA İLE GÜVENLİ ARZ
Elektrik depolama tesislerinin şebekeye entegre edilmesinin önünü
açan düzenlemenin, yenilenebilir enerji sistemlerinin kapasitesini
artıracağını da vurgulayan TÜREB Başkanı Ebru Arıcı şöyle
konuştu: "Bugün yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi ile
ilgili en önemli sorun, dengesiz üretimin sistemlere etkisidir. Bu
nedenle, depolama ile birlikte sistem güvenilirliğinin de
artacağını düşünüyorum. Bu durum da rüzgar projelerinin kapasite
arzında olumlu bir etki yaratacaktır."
KENT PLANINA ENTEGRE ENERJİ
Vatandaşların bireysel olarak kuracağı rüzgar santrallerinde,
yeterli rüzgar alan ve izinler açısından uygun bölgelerin önemine
dikkati çeken TÜREB Başkanı Ebru Arıcı, "Bireysel üretimlerde
en önemli konu, mevcut planlama altyapısının bu tür projelere
olanak verecek düzenlemeler içermiyor olması. Bu nedenle, yeni kent
planlama çalışmalarında, yenilenebilir enerjinin kent planlarına
entegrasyonunun sağlanması önem arz ediyor. Konu, imar
yönetmeliklerinde de ele alınmalı" görüşünü dile getirdi.
İHRACATTA ÖNE ÇIKMAYI SAĞLAYACAK
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Yeşil Tarife ya
da "Yeşil Fatura" uygulaması kapsamında enerji temin
etmek isteyen tüketicilerin elektrik faturalarında, söz konusu
enerjinin yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini gösteren özel bir
işaret bulunuyor. Bununla aboneler sadece rüzgar enerjisi,
hidroelektrik enerji, güneş enerjisi gibi kaynaklardan üretilen
elektriği kullanabiliyor. Meskenlerin yanı sıra ticarethane, tarım
ve sanayi işletmelerinde de bu tarifeye geçilebiliyor. Yeşil Tarife
şu an itibarıyla standart elektrik kullanımından daha yüksek fiyata
mal oluyor. Bu tarifelerden yararlanmak isteyenler elektrik tedarik
şirketlerine başvuruda bulunuyor. Bu sistemin özellikle enerjisini
yenilenebilir kaynaklardan sağladığını belgelemek isteyen firmalara
avantaj sağlayacağı öngörülüyor. Bu firmaların, söz konusu
belgelerle Yeşil Mutabakat kurallarını işletmeye başlayan Avrupa'ya
ihracatta rekabette öne çıkacağı belirtiliyor.
DENİZ SAHALARI
Deniz sahalarında offshore rüzgar yatırımları için 2018'den beri
yoğun çalışma sürdürüldüğünü ifade eden Arıcı, "Offshore
rüzgar enerjisi santrali (RES) yol haritası ve lojistik altyapı
çalışmaları tamamlanmak üzere. TÜREB olarak Türkiye Offshore RES
Yol Haritası ve rüzgar elektrik santrallerinin kurulumlarına
yönelik teknik, ekonomik ve çevresel etki çalışmalarına destek
vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.