Efkan Ala'nın istifasını isteyen isim flaş iddia
Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevi neden bıraktığına dair birçok gerekçe sıralanıyor. Bakın Ala'nın ayrılmasını kim istemiş. İşte olayın perde arkası.
Efkan Ala’nın İçişleri Bakanlığı koltuğunu sürpriz şekilde bırakmasının üzerinden üç gün geçti. Herkes, ‘neden bıraktı’ sorusuna yoğunlaşmışken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyla ilgili açıklaması, en önemli detayı ortaya çıkardı: Ala’nın bırakmasını Başbakan Yıldırım istedi. Erdoğan Yıldırım’ın isteğini kabul edince de Ala bıraktı.
Hüriyet'ten Deniz Zeyrek'in iddiasına göre, Parti’de, hükümette, hatta Cumhurbaşkanlığı’nda bu gerekçelerin çoğu ‘tahmin’ olarak dile getiriliyor.
“Ala, 15 Temmuz gecesi yetersiz kaldı” iddiası da karşılık bulmuyor. Çünkü, Ala’nın darbe girişiminin başlangıç anlarına havada yakalandığı, uçağının inişe zorlandığı ve Ankara’ya iner inmez harekete geçtiği konusunda kimsenin şüphesi yok. Ancak, yeni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun TRT’yi geri alması, eski Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın gece boyunca TSK içinde direniş örgütlemesi gibi detayları hatırlatanlar, Ala’nın darbe gecesi daha aktif olabileceğini ifade ediyor. Yine de istifasında o uzun gecenin çok büyük etkisi olmadığı yorumları yapılıyor.
Ala’nın FETÖ ile ilişkilendirilmesine gayret edenler de var. Ancak Ala’nın FETÖ konusundaki tutumuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı’nda, Başbakanlık’ta, AK Parti Genel Merkezi’nde kimsenin en ufak bir şüphesi yok. Dolayısıyla bu,en temelsiz iddia olarak görülüyor. Zira Ala, 17-25 Aralık olayından beri FETÖ’ye karşı en net duruşu sergileyen isimlerden biri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Çin’e hareket etmeden önce bu konuda Ala’ya ne kadar güvendiğini göstermek için şu ifadeleri kullandı: “Ne Efkan Ala kardeşimizden herhangi bir sıkıntı söz konusudur ne de bu süreç içerisinde ona yönelik herhangi bir olumsuzluğu söylemeye ne Sayın Başbakanı ne benim herhangi bir haddimize değildir. O kadar da açık söylüyorum
‘PERFORMANS SORUNU’
Ala’nın bırakmasının arkasındaki neden Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ‘performans’ sorunu olarak açıklandı. İki konuda karşımıza çıkıyordu bu sorun.
MÜCADELEDE ÇITA YÜKSELDİ
Yıldırım’ın Ala konusundaki tasarrufu, çıtayı çok yükseğe koyduğunu gösterdi. Ala gibi önemli bir ismin alınması, önümüzdeki dönemde, FETÖ ile mücadelede zafiyete yol açacak bütün kamu görevlileriyle ilgili olası tasarruflar konusunda güçlü bir mesaj içeriyor.
İCRAAT ELEŞTİRİLERİ
Hükümet çevrelerinde yapılan değerlendirmelerin ortak noktaları şunlar:
Başbakan Yıldırım, göreve başladığı günden itibaren bütün tasarruflarını icraata göre belirliyor. Efkan Ala ile kişisel olarak hiç ir sorun yaşamadığı halde, icraatleri konusunda ciddi eleştiriler yaptığı yakın çevresince biliniyordu.
15 Temmuz sonrasında FETÖ ile mücadele beklediği hızda gitmiyordu ve bunun ana kaynağı da devletin haber ve bilgi kaynağı olarak görülen İçişleri ve MİT’ti.
Örneğin, yargı mensuplarının, kolluk kuvvetlerinin yargıya ayak uyduramadığına dair eleştirileri her yerden duyulmaya başlanmıştı. FETÖ’nün Hava İmamı Adil Öksüz gibi kritik bilgilere ulaşılabilecek zanlıların hâlâ firarda olması bu eleştiriyi destekler nitelikteydi.
Bir diğer nokta da yargının ihtiyacı olan bilgilerin hızlıca temin edilememesiydi.
Emniyet, jandarma ve iç istihbaratın yeniden yapılanma sürecinde de aksaklıklar yaşanıyordu.
Diğer taraftan FETÖ ile mücadelede belediyelerin mercek altına alınması da gecikiyordu. FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle yaptırım uygulanan birçok isme, AK Parti teşkilatlarından gelen destek referansları da süreci iyice yavaşlatıyordu. Bütün bu sorunlar, Yıldırım’ın İçişleri Bakanı Ala’yla yollarını ayırmak istemesine neden oldu.