Bedelli askerliğin önündeki en büyük engel!
Başbakan Davutoğlu’nun bedelli askerlik için Avustralya’dan yaptığı, “Değerlendirmelerimiz sürecek” açıklaması, 600 bin kişinin umudu oldu.
Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın derlediği bilgilere göre Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, karar çıkması halinde uygulamadan kaç kişinin yararlanabileceğiyle ilgili soruyu yanıtlarken şunları söylemişti:
“Eğer kapsamını yaş 30 diye kabul ederseniz 400 bine yakın. 29’a
düşürürseniz 450 bine, 28 derseniz 534 bine çıkar. 27 olursa 600
binin üzerine, 26 derseniz 750 bine çıkar. 25’e düşürse de
yararlanacakların sayısı 917 bin 690 olur.”
Genel olarak manzara bu.
ASKER AYNI NOKTADA
Karar, Başbakan Davutoğlu’nun yurtdışından dönüşünün ardından oluşturulacak. Başbakan’ın yeşil ışık olarak nitelendirilen açıklamalarına karşın bedelli kararı hâlâ olumsuz yönde çıkabilir.
Yok eğer, her seçim arifesinde olduğu gibi yine bir seçime doğru yol alırken reel politik baskın çıkar da bedellide yeniden karar kılınırsa bu kez beklentilerin ne ölçüde karşılanacağını göreceğiz. Burada kuşkusuz en kritik konu Genelkurmay’ın görüşü.
Genelkurmay karargâhının bedelli askerliğe birçok açıdan karşı çıktığı, bunu Davutoğlu’na verilen brifingde gerekçeleriyle aktardığı biliniyor.
Söz konusu gerekçeler bugün için de yakın gelecek için de geçerli.
Davutoğlu’nun son açıklamasının ardından temas ettiğim askeri kaynaklar da bunu doğruluyor. “Bizim çekincelerimiz belli ve bunları siyasi otoriteye ilettik, aynı noktadayız” diyorlar.
Peki, nedir bu çekinceler?
ALTI GEREKÇE
Sıralayalım:
* Genelkurmay, bugüne kadar dört kez hayata geçirilen bedelli
askerlik uygulamalarından alınan sonucun beklentilerin altında
kaldığını, başvuru sayısının her seferinde hesaplanandan düşük
olduğunu vurguluyor. Bu çerçevede 500 binin üzerinde ifade edilen
başvuru beklentisinin, kararın çıkması halinde maksimum 100-150 bin
aralığında kalacağı görüşü hâkim.
* Bedelli askerlik uygulamasının, askerliğini normal koşullarda
yapanlar üzerinde moral-motivasyon açısından olumsuz etkisi
olduğunun sahadan yansıyan bilgilerle teyit edildiği
savunuluyor.
* Genelkurmay, bedelli askerlik uygulamasının psikososyal
etkilerinin de dikkate alınması gerektiği görüşünde. Maddi olanağı
olmayanlar açısından yarattığı eşitsizliğin altı çiziliyor.
* Bedelli uygulamasının, alanında yetişmiş, uzman personel
ihtiyacının karşılanmasını sekteye uğratabileceği savunuluyor.
Örneğin uzman takip ya da alanında yükselmiş mühendise ihtiyaç
duyulduğu, buna karşın yedek subay olarak askerlik hizmetini
yapabileceklerin bedelli uygulamasını bekledikleri
belirtiliyor.
* Genelkurmay, askerlik sürelerinin kısaltılmasının ardından, özellikle kısa dönem askerlik yükümlülerinin iç güvenliğin sağlanmasındaki katkısının da zaman içinde azaldığı görüşünde.
* Karargâh, konjonktürel olarak da bedelli kararının sakıncalı
olduğunu düşünüyor. Irak ve Suriye merkezli gelişmelere, IŞİD
tehdidine ve bıçak sırtındaki iç güvenlik zorunluluklarının
yarattığı hassas ortama ve mevcut personel sayısına dikkat
çekiliyor.
Çekinceler böyle.
Askerler, bedelli askerliğe yeşil ışık yakmamış görünüyor
Son kararın hükümete ait olduğunun da altını çiziyorlar. Genelkurmay, hizmetlerin icrasında profesyonelleşme, uzman, daha etkin, teknolojik bakımdan daha üstün ve caydırıcı bir Silahlı Kuvvetler yapısını hedefliyor.
Bu hedef, Davutoğlu’na verilen son brifingin de ana konusuydu.