Bakan Akar: Mısır'ın yaklaşımı, her iki ülkenin yararına
MİLLİ Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Mısır'ın Akdeniz'de hidrokarbon arama ihalesinde, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'e (BM) bildirdiği deniz yetki alanları sınırlarına saygılı davranması, değerli ve bölgesel barış ve istikrar için de önemli bir adımdır. Bu yaklaşım ve son gelişmeler, her iki ülkenin ve diğer bölge ülkelerinin de yararınadır. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan da budur" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Adana'da Orgeneral İzzettin Çalışlar Kışlası'nda 8'inci Komando Tugayı'nın sancak teslim törenine katıldı. 8'inci Komando Tugayı'nın sancağı, Bakan Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün katıldığı törenle tugay komutanlığına teslim edildi.
Tugay Sancağı'nın platformdaki yerini almasının ardından
başlayan törende saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.
8'inci Komando Tugayı'nın tarihçesinin okunmasının ardından Akar,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına, Tugay Sancağı'nı Tugay
Komutanı Tuğgeneral Orhan Akkurt'a teslim etti.
Sancak ilk teslim tutanağını imzalamasının ardından törende konuşan
Akar sözlerine, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en seçkin
birliklerinden biri olan cesaret ve zafer abidesi siz
komandolarımızı sevgiyle selamlıyorum" ifadesiyle başladı.
Türkiye'nin başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör
örgütlerine karşı mücadele ettiğini, kendisinin ve bölgesinin
güvenlik ve istikrarı için çalışmakta kararlı olduğunu ifade eden
Akar, "Biz tüm komşularımızın egemenliğine, toprak bütünlüğüne
saygılıyız. Ancak, sınırlarımızın hemen yanı başından ülkemize
yönelik terör tehdidine de asla müsaade etmeyiz" diye konuştu.
'ABD'NİN YPG'YE DESTEK VERMESİNİ DOĞRU
BULMUYORUZ'
Operasyonların yurt içinde ve sınır ötesinde en son terörist
etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir şiddet ve tempoda,
taarruzi bir anlayışıyla devam edeceğini vurgulayan Akar, şunları
söyledi:
"ABD'nin DEAŞ'la mücadele bahanesiyle terör örgütü PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'ye destek vermesini doğru bulmuyoruz. Çünkü PKK eşittir YPG, bunların hiçbir farkı yoktur. DEAŞ'la gerçek anlamda mücadeleyi TSK, yani şu anda karşımda bulunan siz kahraman komandolarımız yapmış ve göğüs göğüse çarpışarak 3 bin 700 DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirmiştir. TSK'nın icra ettiği Fırat Kalkanı Harekatı, DEAŞ'a karşı mücadelede bir milattır. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir. Dolayısıyla ABD'nin de bir terör örgütü olan YPG ile iş birliği yapmak yerine, yaklaşık 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile çalışması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum."
'MISIR'IN YAKLAŞIMI, HER İKİ ÜLKENİN
YARARINA'
Mısır ile son dönemdeki gelişmelere de değinen Akar, "Mısır'ın
Akdeniz'de hidrokarbon arama ihalesinde, Türkiye'nin BM'ye
bildirdiği deniz yetki alanları sınırlarına saygılı davranması,
değerli ve bölgesel barış ve istikrar için de önemli bir adımdır.
Bu yaklaşım ve son gelişmeler, her iki ülkenin ve diğer bölge
ülkelerinin de yararınadır. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza
yakışan da budur" ifadelerini kullandı.
'MEHMETÇİK, GÖĞSÜNÜ SİPER ETMEKTEN
KAÇINMAYACAK'
Bakan Akar daha sonra İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yılını
kutladı. Milli şair Mehmet Akif Ersoy'u minnet ve rahmetle yad eden
Akar, 'Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın siper et gövdeni,
dursun bu hayasızca akın' dizelerini hatırlatarak, "Bu dizelerde
olduğu gibi Mehmetçik, dün milli ve manevi değerlerimizi,
vatanımızı nasıl korumuşsa, bugün ve yarın da aynı azim ve
kararlılıkla bu değerlerimiz için iman dolu göğsünü siper etmekten
kaçınmayacaktır" diye konuştu.
Bayrak ve sancağın binlerce yıllık medeniyetin ve kültürün, vatan ve millet sevgisinin, sarsılmaz birlik ve beraberliğin, hür ve bağımsız yaşama azminin en anlamlı ve önemli sembolleri olarak nitelendiren Akar, "Gölgesinde huzur ve güven bulduğumuz bayrağımızı ve sancağımızı, her ne pahasına olursa olsun, daima lekesiz, tertemiz tutmak da TSK'nın en önemli vazifesidir. 8'inci Komando Tugayımız, kahraman komandolarımız da bu bilinçle kendilerine emanet edilen şanlı sancağımızı kanlarının son damlasına kadar yükseklerde tutacaktır. Sizlere güvenimiz tamdır" ifadesini kullandı.
'YİĞİT EVLATLAR, TERÖRİSTLERİN İNLERİNİ BAŞLARINA
YIKMIŞTIR'
TSK'nın bölgesinde ve dünyada etkin, caydırıcı ve saygın bir güç
olduğunu vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"TSK, bağrından çıktığı asil milletimizin sevgisi, güveni ve
duasından aldığı güçle vatan topraklarımızın, mavi vatanımızın,
semalarımızın ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliğine yönelecek her
türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadelesini
sürdürmektedir. Bu mücadelemizdeki en etkin güç unsurlarımızın
başında da komandolarımız gelmektedir. Türk komandosunun temel
karakteri, karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde en zor
şartlarda dahi asla pes etmeden vazifesini canı pahasına yerine
getirmesidir.
Komandolarımız, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan başlayarak, yurt içi ve sınır ötesinde icra edilen terörle mücadele harekatlarında 'güçlüyüz, cesuruz, hazırız, komandoyuz' düsturuyla daima göreve hazır olmuş, her zaman 'ölürsek şehit, kalırsak gazi' anlayışıyla mücadele ederek asil milletimizin takdirine mazhar olmuştur. Gururla ifade etmek isterim ki asil milletimizin 'korku nedir bilmeyen' yiğit evlatları; 'girilemez' denilen yerlere girmiş, 'ulaşılmaz' denilen yerlere ulaşmış ve teröristlerin inlerini başarına yıkmıştır, yıkmaya devam etmektedir."
'DÜNYANIN ÖNDE GELEN ORDULARINDAN BİRİ'
TSK'nın komando gücünün geçmişe oranla 10 kattan fazla arttığını
dile getiren Akar, "Şu anki haliyle komando gücü açısından dünyanın
önde gelen ordularından biri olmuştur" dedi. 8'inci Komando
Tugayının kahraman mensuplarının Şırnak'ta, Hakkari'de, Afrin'de,
İdlib'te, Menbiç'te, Tel Abyad'ta ve hudutların korunmasında
üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Akar,
"Teröristlerin korkulu rüyası olmuştur" diye konuştu.
Bölgede siyasi, askeri ve politik açılardan yaşanan önemli ve
kritik gelişmelere dikkat çeken Akar, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen Türkiye, tüm risk tehdit ve gelişmeleri yakından takip ediyor; kendi inisiyatiflerini hayata geçirmek suretiyle gerekli tüm tedbirleri alıyor. Bu çerçevede TSK, Suriye'nin kuzeyinde başarılı harekatlar icra ederek güney sınırlarımızda oluşturulmak istenen terör koridorunu engellemiştir. Şayet bu operasyonlar yapılmasaydı ülkemiz ve bölgemiz çok daha büyük tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalabilirdi.
Bugün rejimin ve terörün zulmünden kaçan milyonlarca mazlum ve mağdur Suriyelinin sığındığı en güvenli liman Türkiye'dir. Ülkemiz, aynı zamanda tüm Avrupa'ya yayılabilecek yeni mülteci akınlarının önündeki tek engeldir. Kadim medeniyetimiz ve kültürümüz gereği dinine, diline, ırkına ve rengine bakmadan mazlum ve mağdurlara kucak açıyoruz. Biz, zorda ve darda kalmış olanları, birilerinin yaptığı gibi insani değerleri ayaklar altına alarak Ege'nin soğuk ve karanlık sularında hiçbir zaman ölüme terk etmedik, onlara acımasızca davranmadık."
'ESAS OLAN İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİ'
Türkiye'nin, ittifak ve Avrupa'nın güvenliğine büyük katkı
sağladığını, bu gerçeğin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg
tarafından da açıkça ifade edildiğini dile getiren Akar, şunları
kaydetti:
"Biz bölgemizde ve dünyada tüm sorunların barışçıl yöntemlerle
çözülmesinden yanayız. Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki sorunların
da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyor ve bunun için
gayret gösteriyoruz. Bu çerçevede komşumuz Yunanistan'la olan
görüşmelerimiz devam ediyor. Tüm yapıcı yaklaşımlarımıza rağmen
maalesef birtakım olumsuz açıklama, eylem ve tacizlerle de
karşılaşıyoruz. Bu tehdit dili ve tacizler kabul edilemez ve hiçbir
sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Beyhude silahlanma gayretlerinin
de en büyük zararının Yunan halkına olacağı görülmelidir."
Yunanistan'ın Türkiye ile problemlerini Türkiye- AB veya
Türkiye- ABD problemi haline getirme çabalarının da fayda
sağlamayacağını belirten Akar, "Esas olan iyi komşuluk
ilişkileridir. Israrla ifade ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında,
hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Ancak kendi haklarımızdan da
asla vazgeçmeyiz. Kıbrıs dahil mavi vatanımızdaki hak, alaka ve
menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna da
muktediriz" dedi.
Bakan Akar, Türkiye'nin sadece kendi güvenliği için değil
Azerbaycan ve Libya gibi dost ve kardeş ülkelerin güvenliği için de
mücadele ettiğini sözlerine ekledi.