Akademik teşvik ödeneği nasıl ödenecek?

Akademik teşvik ödeneği sistemi nasıl işleyecek, nasıl puan toplanacak, nasıl teşvik alınacak? İşte akademik teşvik ödeneğine ilişkin detaylar...

Bünyamin Esen bunyaminesen@internethaber.com

Ankara’dan ismi mahfuz okurumuz M.C. soruyor: “Bünyamin bey, bir devlet üniversitesinde akademisyenim. Akademik teşvik ödeneği nasıl alınacak ayrıntılı olarak açıklar mısınız?”

Sayın okurum, bilindiği üzere geçtiğimiz yıl devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin aldıkları maaşlara önemli bir düzeltme yapıldı.

Ancak yapılan düzenleme alınan maaşların artmasıyla kalmadı. Ayni zamanda bilimsel çalışmaların teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi için “akademik teşvik ödeneği” ödenmesi sağlandı.

Akademik teşvik ödeneği 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmış bulunuyor.

Başladı başlamasına da, yönetmelik o kadar karmaşık bir sistem getirdi ki koca koca profesörler bu işin içinden çıkamıyor. Basit işleri karmaşıklaştırmak konusunda milletçe özel bir yeteneğimiz var.

Akademik teşvik ödeneği sistemi nasıl işleyecek, nasıl puan toplanacak, nasıl teşvik alınacak? Ayrıntılı olarak açıklayalım.

Kimler akademik teşvik alabiliyor?

Öncelikle akademik teşvik ödeneği kimleri kapsıyor onu belirtelim.

Hem profesör, doçent, yardımcı doçent gibi öğretim üyesi kadrosunda bulunanlar hem de araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman gibi yardımcı öğretim hizmetlerinde bulunanlar akademik teşvik ödeneğinden yararlanabilecek.

Unvanı ne olursa olsun her bir akademisyenin her yıl boyunca (yani bir takvim yılının 1 Ocak’ı ile 31 Aralık’ı arasındaki süreçte) yaptığı akademik çalışmalar her bir üniversitede uzmanlardan oluşan heyet tarafından değerlendirilmeye tabi tutulacak.

Akademik teşvik ödeneği konusunda toplanan heyet akademisyenlerin kendi uzmanlık alanlarına göre oluşturuluyor. Eğer kendi üniversitenizde uzman olan bir hoca yoksa en yakın üniversiteden uzman hocalar heyete giriyor.

Heyet sizin yıl boyunca yaptığınız ve dökümünü sunduğunuz akademik çalışmaların dökümüne göre her bir akademik alandan ayrı ayrı puan veriyor.

Başvurular fakülteniz veya bölüm başkanlığınıza

Akademik teşvik ödeneğine başvurular her yıl 1 Ocak ile 15 Ocak arasında (bir önceki yılda yapılan çalışmalar için) rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlıklarına, fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarında bölümlere, enstitülerde anabilimdalı veya anasanatdalı başkanlıklarına yapılacak.

Heyete başvuru sırasında bir önceki yıl yaptığınız tüm akademik çalışmaları ayrı ayrı döküme tabi tutmanız gerekiyor ki, bunun başlı başına bir eziyet olduğunun ve akademisyenleri evrak toplama kırtasiyeciliğine mahkûm ettiğinin altını çizmek gerek…

Zira yüzlerce atıf almış bir eserin her bir atıfın maddi delilini sunmak gerekiyor…

Her bir faaliyet türünden puan toplamak gerekiyor!

Akademik teşvik ödeneği, akademik faaliyet türü mantığını getirdi.

Faaliyet türleri Proje, Araştırma, Yayın, Tasarım, Sergi, Patent, Atıf, Tebliğ ve Ödül olmak üzere dokuz ayrı alan…

Sistem her bir alandan ayrı ayrı akademik puan almanızı gerektiriyor. Her bir alandan alacağınız puanın ancak yüzde 30’u geçerli oluyor.

Yani bir örnek verecek olursak ulusal kitaplarda yapılan atıflar “ATIF” alanında 2 puan getiriyor. Diyelim ki o yıl 50 ulusal atıfınız var. Bu takdirde atıf alanından puanınız 100 oluyor. Ancak her bir alanın yalnızca yüzde 30’u alındığı için akademik teşvik ödeneği ödenmesine esas puanınız 30 oluyor.

Bu düzenlemenin temel nedeni akademisyenleri farklı akademik faaliyet türlerine de yönelmek konusunda teşvik etmek…

Diyelim ki o yıl 50 ulusal atıfınız var. Bu takdirde atıf alanından puanınız 100 oluyor. Ancak her bir alanın yalnızca yüzde 30’u alındığı için akademik teşvik ödeneği ödenmesine esas puanınız 30 oluyor.

Sistem basitleştirilmeli!

Akademik teşvik ödeneği gayet olumlu bir uygulama. Ülkemizde akademik çalışmaların teşvik edilmesi gerek, özellikle de uluslararası olanların ve kaliteli çalışmaların…

Öte yandan, sistemin çok karmaşık olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Akademik Teşvik Yönetmeliği, ne yaparız ederiz de akademisyenlere bu ödeneği vermeyiz mantığı üzerine kurulmuş adeta…

Belirli bir alanda, örneğin yayın alanında yahut da araştırma alanında yoğunlaşmış hocalara diğer alanlardan puan toplama zorunluluğu getirilmesi de doğru değil.

Zira bir hoca yıl boyunca çalışarak çok önemli bir bilimsel araştırma tamamlamış olabilir. Bu bilimsel araştırma dünya çapında ses getirmiş olabilir… Şimdi bu hocayı sırf bu alanda üretim yaptı diye cezalandırmanın ne anlamı var…

Akademik çalışmalara memur zihniyeti ile bakmamak gerek… Memurun iş çeşidi gibi değil bu alanlar…

Sözün özü şu: Ülkemizden beyin göçünü teşvik etmemek istiyorsak akademisyenlerin işini kolaylaştırmamız gerek, zorlaştırmamız değil…

Yoksa Aziz Sancar hoca gibileri kaybetmeye devam ederiz…



---



Kıssadan Hisse

Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.”

Heraclitus



---



Sorularınız için:



Yazarın önceki yazıları için:



Yazarın yazı arşivi için:

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'e aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.