8 ayda 2 binin üzerinde koronavirüs hastası izlendi; Dünyadaki araştırmalara ışık tutacak veriler
İSTANBUL Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde Nisan ayında açılan 'Covid-19 Hastaları İzlem Merkezi'nde önemli veriler alınmaya başlandı.
8 ayda 2 binin üzerinde kişinin takibi sonucu ulaşılan verilere göre hastalığı ağır geçirenlerde rastlanan yeni bulgular var. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, " Burada en çok gözümüze çarpan bulgu, bu hastaların bir kısmında akciğer damarlarında bir pıhtı oluşmasıydı. Yani pıhtı atması değil, pıhtının kendisinin bu damarlar içinde oluşması ki bu da aslında kovid hastalığının gözlemlediğimiz yeni bir bulgu" dedi. Bunun yanında son zamanlarda tiroid fonksiyonlarıyla alakalı bozukluklar da görmeye başladıklarını dile getiren Tükek, "Özellikle bu izlem merkezine gelen hastaların tiroidlerinin fazla ya da az çalıştığı şeklinde fonksiyon bozuklukları olduğunu gördük. Bu da aslında önemli bir bulgu. Bunu zaten 3'üncü ayda da söylemiştik ama 6'ncı aya geldiğimizde bunun artığını ve artarak devam ettiğini gözlemliyoruz" diye konuştu.
HASTALAR SÜREKLİ TAKİP EDİLİYOR
İstanbul Tıp Fakültesi'nde 28 Nisan'da "Covıd-19 Hastaları İzlem
Merkezi" açıldı. Türkiye'de ve dünyada bir ilk olduğu belirtilen
merkezde koronavirüsü ağır geçirmiş ve geçirdikten sonra takibe
alınması gereken hastalar gün gün izlendi.
Hastalarda, taburcu olduktan sonraki 1, 3, 6, 9 ve 12'nci aylarda
meydana gelecek bazı problemleri tespit etmek için kurulan merkez,
koronavirüsün bilinmeyen pek çok yanını ve hastalar üzerindeki
etkilerini gözler önüne sermek için büyük rol oynadı.
Koronavirüse yakalanan ve atlatan kişilere çeşitli tahlil ve
tetkikler yapılarak, hastalarda kalıcı bir hasar oluşup
oluşmadığının araştırıldığı merkezde, dünyadaki çalışmalar ışık
tutacak yeni bulgular tespit edildi.
İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, verileri
Demirören Haber Ajansı(DHA)'na değerlendirdi.
İzledikleri bazı hastalarda halsizlik, çabuk yorulma ve efor kapasitesindeki azalmanın ciddi boyutta devam ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Tükek, "Aşağı-yukarı 8 ay oldu bu merkezi açalı ve ilk 3 aylık verilerin ardından, 6 aylık verileri de burada inceleme fırsatı bulduk. Burada kovid-19 geçirip takip edilen hastalarda ne gibi semptomların devam ettiği ya da hangi semptomların ortaya çıktığı önemliydi bizim için.
Burada gözlemlediğimiz aslında, kovid'in en çok semptom olarak ortaya çıkan halsizlik, yorgunluk, boğaz ağrısı, ishal ve koku kaybı gibi şikayetler içerisinde ishal şikayetinin çok çabuk ortadan kalktığı, koku almanın birkaç ay içinde tekrar yerine geldiği ancak çabuk yorulma ve halsizlik şikayetinin 6 aydan beri bazı hastalarımızda devam ettiğini gözlemledik. Özellikle efor kapasitesindeki azalma bazı hastalarımızda ciddi boyutta devam etmekteydi ki, bunlar daha çok ağır kovid geçiren kişiler. Ayakta, hafif geçirenlerde bu kadar ciddi bir nefes darlığı ve halsizlik şikayeti olmuyor" diye konuştu.
"AKCİĞERDEKİ DAMARLARDA PIHTI OLUŞUMU GÖZLEMLEDİĞİMİZ
YENİ BİR BULGU"
8 ayda 2 binin üzerinde hastanın takibini yaptıklarını ifade eden
Tükek, 6 aylık verilerden elde etikleri yeni bulguların olduğundan
da bahsederek, "Bunlar içinde hastaneye yatmış olup, ağır
pnömoni geçiren hastalar ayrıca değerlendirildi. Burada en çok
gözümüze çarpan bulgu, bu hastaların bir kısmında akciğer
damarlarında bir pıhtı oluşmasıydı. Yani pıhtı atması değil,
pıhtının kendisinin bu damarlar içinde oluşması ki bu da aslında
kovid hastalığının gözlemlediğimiz yeni bir bulgu. Bu pıhtı başka
yerden gelmiyor bizim tahminimize göre, pıhtının kendisi akciğer
damarlarında oluşuyor. Buna trombüs diyoruz. Muhtemelen bu çabuk
yorulmalar ve efor kapasitesindeki azalmalar buna bağlı olarak
çıkabilir. Yine uzun vadede akciğerdeki basınç yükselmesi
tablosunun ortaya çıkması ilerleyen dönemlerde ortaya çıkabilir"
dedi.
"TİROİD FONKSİYONLARINDA BOZUKLUKLAR GÖRMEYE
BAŞLADIK"
Ayrıca, 6. ay verilerine bakıldığında tiroid bozuklukları yaşayan
hastaların sayısının giderek arttığını dile getiren Tufan Tükek,
şunları söyledi: "Son zamanlarda tiroid fonksiyonlarıyla
alakalı bozukluklar görmeye başladık. Özellikle bu izlem merkezine
gelen hastaların tiroidlerinin fazla ya da az çalıştığı şeklinde
fonksiyon bozuklukları olduğunu gördük. Bu da aslında önemli bir
bulgu. Bunu zaten 3. Ayda da söylemiştik ama 6. Aya geldiğimizde
bunun arttığını ve artarak devam ettiğini gözlemliyoruz.
Zaten böyle viral hastalıklar, bu tarz problemlerin de başlangıcını
oluşturuyor, tetik çekiyor ve onun sonucu olarak da bu tip
problemler ortaya çıkabiliyor."
İKİNCİ DEFA YAKALANAN KİŞİLER VAR
Genellikle hastalığı hafif atlatan kişilerin koronavirüse ikinci
defa yakalanabildiğini söyleyen Tükek, "İkinci defa yakalanan
kişiler var gerçekten. Bu hastalığı geçirdikten sonra bir antikor
düzeyi oluşmuyorsa, hastalığı tekrar geçirme ihtimaliniz var
demektir. Bizim de gözlemlediğimiz zaten ayakta hafif geçiren
kişilerde antikor düzeyleri çok yükselmiyor. Korunmadıkları
takdirde bu kişilerin tekrar kovid-19'a yakalanma ihtimalleri var.
bu kişiler de aşı programına alınacak diye düşünüyorum" ifadelerini
kulllandı.
HASTALIĞI AĞIR GEÇİREN KİŞİLERİN TAKİBİ ÇOK
ÖNEMLİ
Hastalığı ağır geçiren kişilerin, ileriye dönük oluşabilecek
rahatsızlıkları için tedavilerinin planlaması gerektiğini anlatan
Tükek, "Bu çok yaygın olan bir hastalık ve bu hastalığı ciddi
geçirenlerin sayısı da oldukça arttı. Ciddi geçiren
kişilerin, önümüzdeki dönemde halk sağlığı açısından ciddi
takipleri gerekli. Çünkü anlaşılan o ki, bu kişilerin organlarında
ciddi problemler ileride ortaya çıkabilecek gibi görünüyor.
Özellikle akciğerlerinde. Bu açıdan göğüs hastalıkları, halk
sağlığı uzmanlarının olduğu bir konsorsiyum tarafından
ileriye dönük olarak bu kişilerin de planlamalarının yapılması
gerekecek gibi görünüyor. Bir süre sonra bu hastaların nefes
darlığı, kronik bronşit, koah problemleriyle tekrar polikliniklere
gelme ihtimalleri var gibi görünüyor" diye konuştu.
BAZI HASTALARIN DOSYALARINI AYIRARAK
İZLİYORLAR
Merkezde görevli Dr. Huzeyfe Arıcı ise, hastalığı orta ya da ağır
geçiren bazı hastaların dosyalarını ayrı incelediklerini ifade
ederek, "Bir gördüğümüz problem de kovid geçirmiş hastalarda
hastalık esnasında veya sonra, damar içi pıhtılaşma. Bu,
hastalıktan 1, 2, 3 ay sonra da olabiliyor. Ki zaten şu anda yatan
hastalara kan sulandırıcı tedavi de veriliyor. Birçok hastanın
tarif ettiği nefes darlığı, çabuk yorulma şikayetleri bu hastalarda
da oluyor ancak daha çok kan sonuçlarındaki değişikliklerden
şüpheleniyoruz. Şüphe üzerine giderek, bazı hastalarda akciğer
damarlarında pıhtı olduğunu tespit ediyoruz. Onlarda aylar sonra
bile tekrar kan sulandırıcı tedavilere başlıyoruz. Bu hastaların
dosyalarını ayrı bir yere ayırıyoruz. Bu durum tedavi edilmezse,
akciğer problemlerine yol açabilirö dedi.
"BÖYLE BİR BİRİMİN AÇILDIĞINI HABERLERDE GÖRÜP
GELDİM"
Nisan ayında hastanede 10 gün boyunca tedavi gören ve izlem
merkezindeki 3. randevusuna gelen 70 yaşındaki Süleyman Çağlar
"Haberleri dinlerken televizyonda, burada bir birimin açıldığını
gördüm. Korona geçirenlerde herhangi bir tahribat var mı diye
bakıldığını duydum. Randevu aldım, geldim, Haziran'ın başlarıydı.
Önce bir şey yok dediler. İkinci defa çağırdıklarında baktılar,
akciğerdeki damarlarda pıhtı oluşma tehlikesinden bahsettiler.
Hemen film çekildi ve orada görüldü zaten o şeyler. Kan
sulandırıcı kullanıyorum. Sürekli çağırıyorlar şu zaman gel diye,
takip ediliyorum" şeklinde konuştu.
"BU SİSTEM BİZDEN SONRAKİ HASTALARA IŞIK
TUTACAK"
Ekim ayında taburcu olduktan sonra izlem merkezindeki ilk
randevusuna gelen Bülent Çiftkaya, "13 günlük bir hastaneye yatış
sürecim oldu. Daha sonra taburcu olduktan sonra ilaç ve iğneyle
devam ettim tedavime. 30 gün sonra kovid izleme merkezine
gelmem söylenmişti. Bugün randevuma geldim. Ciğer tomografim
çekildi, kan tahlilleri yapıldı. Bunların sonucuna tekrar
bakılacak. Sanırım izlemek için tekrar çağıracaklar. Gayet güzel
bir sistem. Bizden sonraki hastalara da ışık tutacaktır. Biz de
tedavimizin neresinde olduğumuzu görüyoruz çünkü ben şu anda hala
nefes almakta zorlanıyorum, hala bazen sırtımda ve kemiklerimde
ağrı oluyor" ifadelerini kullandı.
"KOVİD BENDE UNUTKANLIĞA NEDEN OLDU"
Nisan ayında tedavisini evde gören 35 yaşındaki hasta Gülden Yılmaz
"Ben koku almıyordum, tat duyum da kaybolmaya başlamıştı. Korona
olduğumu öğrendim ve tedavi oldum. Atlattıktan sonra izlem
merkezine 3 kez çağırıldım. Bu 3. gelişim. Doktorlarla bilgi
alışverişi yapıyoruz. Her şeye bakıyorlar. Hala halsizlik ve
boğazda hırıltı var. Yapacağım bazı şeyleri unutuyorum. Doktor bazı
tahlil sonuçlarımın çıkmasını bekliyor. Ona göre değerlendirme
yapacak" dedi.