3 şirketten bomba seçim analizi
Seçime günler kala, KONDA, Metropol ve GENAR araştırma şirketleri seçim analizlerini açıkladı. İşte Ak Parti, CHP, MHP ve HDP'nin oy oranları
Radikal 3 büyük kamuoyu araştırma şirketine partilerin şu ana
kadar ki performansını, bunun seçmene yansımasını ve önümüzdeki
sürece dair beklentileri analiz ettirdi.
Analizde kullanılan veriler 15 Mayıs'a kadar yapılan
araştırmaları kapsıyor. Dolayısıyla HDP'ye yönelik bombalı
saldırılar vb. gelişmelerin nasıl yansıdığı yeni araştırmalarda
ortaya çıkacak.
KİLİT DİNDAR KÜRT SEÇMENLER
Bu zaman diliminde ortaya çıkan verilere göre; KONDA
araştırmalarında HDP barajı aşacak gibi gözükürken AK Parti'nin
milletvekili sayısı değişiyor. MetroPOL'ün araştırmasında ise HDP
baraja takılırken AK Parti yüzde 43 bandında ve CHP ile MHP'de
hafif yükselişler var. GENAR'ın anket ve araştırma verileri ise
seçimim Kürt dindarların belirleyeceği yönünde.
İşte 3 büyük kamuoyu araştırma şirketinin uzmanlarının
yaptıkları analizler:
BEKİR AĞIRDIR/KONDA
7 Haziran senaryom şöyle:
1 - Seçime katılma oranı yüzde 85-88 aralığında olacağı
beklenebilir. Kabaca 46 milyon geçerli oy mertebesinde dağılım
oluşacaktır. Yurtdışı seçmenlere dair elimizde hiçbiri veri yoktur.
Bu nedenle eğilimlerini tahmin etmek mümkün değilse de milletvekili
dağılımına etkileri sınırlı kalsa da HDP'nin baraj sayısına
ulaşmasında yurtdışından gelen oy sayısı kritik olacaktır.
2 - HDP barajı geçecek ve dört partili bir meclis oluşacaktır.
Araştırmalar üzerinden HDP oy oranı konuşmanın riskini farkında
olarak kişisel beklentim HDP'nin barajı geçeceğidir.
3 - Diğer partiler ya da bağımsız adaylar seçim
aritmetiğini değiştiremeyeceklerdir. Belki Hüdapar iki ilde bağımız
aday seçilmesi zorlayabilirse de diğer partilerde radikal bir
değişiklik olmayacak gibi görünmektedir.
4 - AK Parti konforlu iktidar yaşadığı yıllardaki milletvekili
sayısını kaybedecektir. Ak Partinin 21 milyon mertebesindeki oyuna
ekleme yapamayacağı görülmektedir. AK Parti açısından kritik olan
iki nokta vardır. A) 21 Milyon oyunun ne kadarının sandığa gideceği
veya koruyacağıdır. Her 450 bin oy tutarındaki gerileme AK Parti oy
oranını bir puan aşağıya çekecektir. B) Asimetrik siyasi rekabet
nedeniyle MHP ve HDP oylarındaki il bazlı artışlar AK Parti'nin oy
oranından daha radikal biçimde milletvekili sayısını
değiştirecektir. O nedenle AK Parti'nin kazanacağı milletvekili
sayısı her bir ildeki kendi oyu kadar MHP ve HDP'nin o ildeki
oylarındaki artışlara bağlı olacaktır.
5 - CHP için kritik olan 11 milyon mertebesine kilitlenmiş
oyunu, bu yeni türden kampanya stratejisi ile artırıp
artıramayacağı olacaktır.
6 - MHP, AK Parti'den çözülmeden karlı çıkan iki partiden
birisidir. Bu nedenle her durumda 2011 oyunu aşacaktır.
7 - 7 Haziran'da oluşacak tablo ne bir partinin tek başına
beklenen reformları üretebilmesine ne de AK Parti'nin başkanlık
hayallerinin vücut bulmasına yetmez. Oluşacak tablo radikal
reformlar için ikili ve hatta üçlü ittifakları zorunlu
kılacaktır.
Eğer 7 Haziran'da oluşan tablo bu çerçevede olursa, ülke için
kritik olan şey seçimlerde kimin kaç oy alıp almadığı değildir. Her
bir partinin ve Cumhurbaşkanı'nın 8 Haziran sabahı bu tabloyu nasıl
okuduğu, bugünkü irrasyonel siyaset anlayışında ne kadar ve nereye
kadar değişiklik yapıp, yapamayacağı geleceğimizi
belirleyecektir.
ÖZER SENCAR/METROPOLL
AKP'nin 8-11 Mayıs tarihlerinde yaptığımız son araştırma
sonuçlarına göre oy desteğinin %43 seviyesinde olduğunu görüyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Eylül 2014'te bu destek %50
seviyesindeydi. AKP Eylül'den itibaren azalan en düşük oy
seviyesini %41,7 ile Mart ayında gördü. Nisan (42,5) ve Mayıs
(42,8) aylarında ise oy oranını tekrar arttırmaya başladı.
CHP: AZDA OLSA OYU ARTTI AMA YÜZDE 30'UN ÜZERİ
ZOR
CHP'nin 8-11 Mayıs tarihlerinde yaptığımız son araştırma
sonuçlarına göre oy desteğinin %27 seviyesinde olduğunu görüyoruz.
Eylül ayından bu yana CHP'nin oy desteğinde büyük bir değişiklik
görülmemektedir fakat göze çarpan gelişme CHP'nin özellikle ön
seçimler ve seçim bildirgesinin açıklanmasının ardından kararsız ve
partilerinden memnuniyetsiz olan kendi seçmenlerinin parti
bağlılıklarını arttırdığıdır. CHP'nin oy oranını hedeflenen üzere
%30 üstüne taşıma ihtimalinin olmadığı görülmektedir.
MHP: SÜREÇTEN RAHATSIZ AKP'LİLERİN İLK
DURAĞI
MHP'nin Mayıs ayı araştırma sonuçlarına göre oy desteğinin %17
seviyesinde olduğunu görüyoruz. Eylül 2014'te %13 seviyesinde olan
MHP oylarının önce 6-7 Ekim Kobani olaylarının ardından %16
seviyesine ve Dolmabahçe mutabakat metninin okunmasının ardından
tekrar Mart ayında %18 seviyesine kadar yükseldiği görülmektedir.
MHP'deki bu oy artışı, MHP'nin yürütmüş olduğu seçim kampanyasından
öte, süreçten rahatsız olan milliyetçi-muhafazakar AKP'li
seçmenlerin gidecekleri ilk durağın MHP olmasıyla bağlantılıdır.
AKP'den MHP'ye yönelen bu oy kaynağı MHP'nin etkili olamadığı
durumda ve/veya AKP'nin geliştireceği söylemlerle evine geri
dönebilir. Nitekim, 2011 seçimlerinde kaset suçlamaları ve baraj
tehlikesi nedeniyle seçimlerden bir ay önce gerçekleştirilen
araştırmalarda %17 seviyesine ulaşmış MHP oyları Erdoğan'ın etkili
söylemleriyle %13 seviyesine gerilemiştir.
HDP: DİYANET KAYBETTİRDİ, BOMBALAMA TEKRAR
TOPARLAYABİLİR
HDP'nin son araştırma sonuçlarına göre oy oranı %9,2 olarak
görülmektedir. 2011 seçimlerinde %6,6 seviyesinde oy almış HDP,
Cumhurbaşkanlığı seçiminde %10 barajını zorlamış, söylemleri ve göz
ardı edilemeyecek Selahattin Demirtaş etkisiyle de Eylül'den bu
yana bu oy desteğini az çok korumayı başarmıştır. Eylül 2014'te %8
seviyesinde olan HDP oy oranı Nisan ayında %10,2 seviyesine
yükselmiş ve Mayıs ayı itibariyle %9,2 seviyesine gerilemiştir.
2011'de %6 seviyesinde olan bu oy artışının kaynağını %10 barajı
nedeniyle Kürt hareketinin demokratik zeminde temsil edilememesi
endişesi taşıyan %3 seviyesinde AKP'li muhafazakar Kürt seçmenler
ve HDP'nin yürütmüş olduğu Erdoğan karşıtlığı üzerinden stratejik
oy verme eğilimde olan seçmenler oluşturmaktadır. HDP'ye yönelen bu
oy desteğinin Mayıs ayında gözlenen 1 puanlık düşüşünün nedenini
özellikle HDP'nin Diyanet ve Demirtaş'ın "Taksim-Kabe"
açıklamalarında aramak anlamlıdır. Yapılan bu açıklamalar özellikle
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından din merkezli bir kampanyaya
dönüştürülmüş ve görünen o ki, bir grup AKP kökenli ama bu seçimde
çeşitli gerekçelerle HDP'ye oy verme eğilime sahip seçmen üzerinde
etkili olma potansiyeline sahip olmuştur. Ayrıca Erdoğan ve AKP
karşıtlığı üzerinden HDP'ye yönelmiş stratejik oy kullanma
eğilimindeki seçmenin de oy tercihi kesinleşmiş görünmemektedir.
Anlaşılan o ki; HDP seçime baraj riskiyle girecektir.
Ancak şunu eklemek gerekir ki, son bombalı saldırılar Diyanet
tartışmaları ile kaybedilen seçmen kitlesini yeniden HDP'ye
çekebilir. Bu durumun etkilerini önümüzdeki araştırmalarda daha net
görebiliriz.
İHSAN AKTAŞ/GENAR
PARTİLERİN DURUMU NASIL?
Partilerin durumuna gelecek olursak, AK Parti toplum oyunun
yarıya yakınını elinde tutmayı başarmış durumdadır. Yapmış olduğu
hizmetleri ekonomiye getirdikleri istikrarı ülkenin bu günkü
şartlarını anlatarak oylarını muhafaza etmeye çalışıyorlar. Seçimin
başlangıç günlerinde toplumun yeni taleplerine algılanmakta
zorlanmış gözüktü fakat bugünlerde yeni toplumun yeni taleplerine
hızlı bir şekilde adapte olmuş gözüküyor.
CHP bundan önceki seçimlerde yaptığının hilafına seçime
ekonomik vaatler, emekliler, çalışanlara vaat ettikleriyle girdi.
Başlangıçta AK Parti'nin çıkışlarıyla popülerlik kazanan kampanya
gün geçtikçe sıradanlaşmaya başladı. Küçük partilerin devreye
girerek artarda asgari ücret, emekli maaşı açıklamaları bir bakıma
CHP kampanyasının da sulanmasına sebep oldu Haydar Baş örneğinde
olduğu gibi.
MHP, CHP'ye benzer politikalar ortaya koymakla beraber
herhangi bir siyasi söylem geliştirmeden oy devşirme pozisyonu
yakalamıştır. Siyaset gündeminde HDP konuşulup tartışıldıkça MHP
gündeme gelmektedir. MHP'nin vaatlerinden ziyade tutmuş olduğu
pozisyon kendisine oy kazandırmaktadır.
HDP, çözüm süreci ile başlayan tartışmalarda terörden
kendisini ayrıştırmış gözüken HDP ilk başlarda AK Parti'nin dindar
tabanından oy almaya başladı. CHP'nin Alevi yoğunluklu bir liste
çıkarması Batı'dan HDP'ye kayan oyları durdurmuştur. HDP için tek
çıkar yol AK Partili dindar seçmene yönelmek kalmıştır ki ortaya
atılan iddialı din ve diyanet tartışmaları dindarların HDP'ye olan
ilgisinde soru işaretleri oluşturmuştur.