BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
YAZARLAR

Sanat ve kültür emekçileri nasıl kurtulur?

Dizi ve sinema sektörünün sorunlarını gündeme getiren yazımızdan sonra birçok okuyucu mesajı aldık. Sektör çalışanları dertli, hakları konusunda ayrıntılı bilgi almak istiyorlar. Birkaç soruyu buraya aktaralım:

Oyuncu A. N.: “İki sezondur devam eden bir dizide yan rollerden birinde oynuyorum. Yapımcı beni “yarın sete gelme” diyerek istediği zaman işten çıkartabilir mi? Haklarım nelerdir?”

Senarist Ö.S.: “Bir dizinin senaristliğini yapıyorum. Bazen günlerce sette çalışıyoruz. Çekimler sırasında ve öncesinde sette çalışıyoruz, yapımcının isteklerine göre yeniden tekrar tekrar yazıyoruz. Beni işe yapımcı aldı. Nasıl sigortalı olmalıyım?”

Set amiri M. T.: “Bölüm yetişsin diye günlerce eve gitmeden sette sabahlıyoruz. Böyle çalışmamız normal mi? Fazla mesai hakkımız var mı? 3000 TL net ücret alıyorum. Sigortamı asgari ücret üzerinden yapıyorlar, bu doğru mu?”

Yapımcı O. T.: “Yapım şirketimiz bir filmin yapımına başladı. Yüksek ücretlerle çalışan başrol oyuncularımızla ayda 20-25 gün sürekli olarak çalışıyoruz. Yaklaşık bir yıl sürmesi planlanıyor. Başrol oyuncularımızı sigortalı yapmalı mıyız? Başrol oyuncularının Bağ-Kur’lu olabileceğini duydum, doğru mudur?”

Işıkçı S. E.: “Sanatçıların Ek-6 Kapsamında sigortalılığını açıklar mısınız? Ben ışıkçı olarak çalışıyorum. Ek-6 sigortalısı olabilir miyim, yoksa bu sigortalılık oyunculara özel midir?”

---

Sektör çalışanlarının ve temsilcilerinin sorularına cevap vererek, iş hukuku ve sosyal güvenlik mevzuatı yönünden hak ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirmede bulunmaya devam edelim:


Keyfi İşten Çıkartılamazsınız

Üç kişi ve fazlasında çalışanın bulunduğu setlerde 4857 sayılı İş Kanunu uygulanır. İş Kanunu kapsamında çalışan sigortalıların kıdem ve ihbar tazminatı hakları bulunmaktadır. İş Kanunu sanıldığının aksine yalnızca inşaat amelesi olarak çalışanları değil her sektördeki çalışanları kapsar.

Otuz veya daha fazla çalışanı bulunan işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan çalışanın belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya (film çekiminin bitmesi gibi) işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Yapımcı tarafından çalışanın iş akdine keyfi bir şekilde son verilemez.

İşveren niteliğinde olan yapımcı yada casting ajansı, kültür ve sanat emekçilerinin iş akdinin feshinde haklı yada geçerli bir nedene dayanmaz ise çalışanın kıdem tazminatı, ihbar hakkı ve işe iade hakkı dahil olmak üzere 4857 sayılı Kanun ile sağlanan tüm haklardan faydalanma hakkı vardır.

Kanuna göre işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek iş akdinin feshinin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, çalışanı bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, çalışana en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Fazla Mesai Ücreti Almak Yasal Hakkınız

İş Kanunu uyarınca haftalık çalışma saati 45 saattir. Haftalık çalışma saati 45 saatin altında belirlenmiş ise 45 saate kadar her saat çalışma “fazla sürelerle çalışma”, 45 saati aşan çalışmalar ise fazla çalışma (mesai)dir. Fazla süreler çalışma için saatlik ücret % 25 zamlı, fazla mesai için ise % 50 zamlı olarak ödenmek zorundadır. Fazla mesai hakkı tüm çalışanlar gibi kültür ve sanat emekçilerinin de hakkıdır.

Fazla saatlerle çalışmak için set emekçisinin onayının alınması zorunludur.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan kültür ve sanat emekçileri isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

Kanuna göre fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz. Yani set emekçilerini diziye bölüm yetişecek diye ara dinlenme-tatil demeden çalıştırmak, yapımcı daha fazla kar etsin diye günler boyunca gece gündüz sette sabahlatarak az çalışanla çok iş çıkartmaya çalışmak, yıllık 270 saatten çok fazla mesai yaptırmak kanuna aykırıdır.

Sanatçı, Oyuncu ve Set Emekçileri 4/a’lıdır

Sanatçılardan en çok gelen soru sigortalılıklarının nasıl olacağı ile ilgili. SSK’lı mı, Bağ-Kur’lu mu, veri mükellefi miyiz diye soruluyor. Bu özellik arzeden önemli bir konu.

5510 sayılı Kanun başrol oyuncusundan ışıkçıya, makyözden setçiye kadar tüm sanat ve kültür çalışanlarını 4/a sigortalısı, yani eski tabiriyle SSK’lı yapmıştır. Kanun bu çalışanları 4 üncü maddede özel olarak tek tek sayar. İşverene bağlı çalışan oyuncular ve sanat emekçileri hizmet akdine tabi çalışmaktadır.

Gelgelelim yapımcı şirketler ve ajanslar buna pek de razı değil. Tüm çalışanlara gelin sizi Bağ-Kur’lu bağımsız çalışan yapalım, bize fatura kesin, bizi uğraştırmayın kayıtla kuyutla diye pazarlık ediyorlar oyuncularla.

Çalışanlar eski Bağ-Kur statüsünde bağımsız çalışan olunca hem primini kendi ödüyor, hem daha uzun sürede emekli oluyor, hem emeklilikte daha az maaş alıyor hem de vergi mükellefi olup vergi levhası alıyor. Üstelik böyle olunca çalışanlar ne kıdem ne de ihbar tazminatı alabiliyor, ne işsizlik sigortasından ne de iş güvencesinden yararlanabiliyor. Ama yapımcılar sigorta priminden kurtuluyor!

Oysa oyuncuların bağımlı çalışan iseler 4/a sigortalısı olmaları zorunludur. Oyuncu “Ben bugün evden rol yapacağım, sete gelmeyeceğim” diyebilir mi? Elbette ki bu düşünülemez. Başrol oyuncusu “Ben bağımsız çalışanım, öyle kırk kere üst üste çekim yapamam, bir kerede oldu oldu” diyebilir mi? Yönetmen ve yapımcı kaç kez tekrar isterse o kadar çekime devam etmek zorundadır.

 

Eser Sözleşmesi İle Çalışmak İstisnadır

Senarist gibi çalışanlar eser sözleşmesi (istisna akdi) ile çalışıyorsa kazancı üzerinden makbuz keserek gelir vergisi ödemek zorundadır. Halk diliyle söyleyecek olursak yaptığı iş başına bağımsız olarak çalışan eser akdiyle çalışmaktadır. Bu şekilde çalışanların sigortalılığı kendi üzerinden 4/b (Bağ-Kur) statüsünden yapılır.

Senaristler belirli bir işin yapılması karşılığında değil de okuyucumuzun sorusunda sorulduğu üzere emir ve talimat altında, fiilen setlerde çalışmakta ise, işveren tarafından hizmet akdiyle işe alınmış ise bağımlı çalışandırlar. Senarist sürekli sette yazım işi yapmakta ise, yönetmen yada yapımcının senaryo konusundaki talimatlarına bağımlı olarak yazım işini yürütmekte ise 4/a sigortalısıdır. Hizmet akdiyle çalışan kişiyi pazarlık ile Bağ-Kur’lu olup fatura kesmeye zorlamak hukuki değildir.

Çalışanların aldıkları ücret (kazanç tutarı) üzerinde sigortalı bildirilmeleri gerekir. Aslında daha fazla ücret alan bir çalışanın asgari ücret üzerinden sigortalı yapılması hukuksuzdur ve kayıtdışılığın bir türüdür.

Eser Akdi Varsa Kişi 4/b Sigortalısıdır

Benzer bir durum yüksek ücretler ile çalışan başrol oyuncuları için de geçerlidir. İşverenin emir ve talimatı altında bağımlı çalışan zorunlu 4/a sigortalısıdır.

Ancak yapım şirketlerine oyuncu temin eden ajanslarda 4/a sigortalısı olanlar için yapım şirketlerince ajanslardan fatura karşılığı hizmet satın alınması durumunda casting ajansında zaten sigortalı olan oyuncular ayrıca sigortalı olarak bildirilmeyecektir. Bu durum SGK tarafından 24 Temmuz 2012 tarihinde çıkartılan genel yazı ile düzenlenmiştir.

Senarist, özgün müzik yazarı, diyalog yazarı, başrol oyuncusu gibi çalışanların eser sözleşmesi yapması ve bireysel olarak yaptıkları işler dolayısıyla serbest meslek faaliyeti yürüterek kazançları karşılığında makbuz kesmeleri halinde ise bu çalışanlar bağımsız çalışan kabul edilip, 4/b sigortalısı sayılmaktadır. Son SGK uygulamaları bu doğrultudadır.

EK-6 Kapsamında Sigortalılık 10 Günden Az Çalışanlara Özeldir

Ek-6 kapsamında sanatçı sigortalılığı ise sektördeki kayıtdışılığı azaltmak amacıyla sosyal güvenlik sisteminde getirilen özel bir düzenlemedir. İşveren niteliğinde olan yapımcı yada casting ajansı yanında ayda 10 günden az çalışan sigortalılar isterlerse kendileri daha düşük bir prim ödeyerek sigortalı olabilirler. Ek-6 hakkı yalnızca oyuncuları değil ışıkçı gibi kamera arkası çalışanlar dahil olmak üzere Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde sayılan tüm sanat ve kültür emekçilerini kapsar.

Sigortalılığı özendirmek isteyen özel bir düzenleme olan Ek-6 bir nevi isteğe bağlı sigortalılıktır. Ancak bu kapsamda ödenen primler 4/a kapsamında sigortaya sayılır.

Ancak bu düzenleme yalnızca 10 günün altında çalışanlar için geçerlidir. Yapımcıların yanında 10 günden fazla çalışan kültür ve sanat emekçileri ise işveren tarafından 4/a’lı olarak sigortalı bildirilmek zorundadır. Aslında fiilen 10 günden çok iş gören çalışanların “10 günden az çalışıyormuş gibi” sözleşme yapılarak Ek-6 kapsamına sokulması yasal değildir. On gün sınırını aşan normal sigortalı olarak işveren tarafından bildirilmek durumundadır. Ek-10 kısmi çalışanlara özel bir düzenlemedir, tam zamanlı çalışanları kapsamaz.

Sektördeki Kayıtdışının Çözümü: Asgari İşçilik

Dizi ve sinema sektörünün sorunları konuşmakla bitmiyor. Ancak bu sorunların bir çözüme ulaşılması da kaçınılmaz bir zorunluluk.

Bu alanda kamu kurumlarının daha yoğun denetim yapması olmazsa olmaz. Sosyal güvenlik alanında sektörün kapsamlı bir denetime alması, kamu otoritesince işverenlere yasal yükümlülükleri konusunda sağlıklı bilgi verilmesi gerek.

Başka bir köklü çözüm ise sektöre asgari işçilik uygulanması. Asgari işçilik bir işin yapılması için gerekli en az işçi miktarının tespit edilmesi demek. İşveren sigortalı gösterse de göstermese de ayni primi ödemek zorunda kalıyor. Bu yüzden tüm çalışanları sigortalı göstermek zorunda kalınıyor.

Aynen ufak bir kulübe inşaatında uygulandığı gibi trilyonluk dizilerde de asgari işçilik uygulanması aklın emrettiği bir durumdur.

 

Dizi Sektörüne Artık Çeki Düzen Verilmeli

Ortadoğu başta olmak üzere onlarca ülkeye dizi ihraç eden bu sektörün artık kayıtdışı olmaktan çıkması zorunludur. Sektörde çalışanlarının nerede ise İngilterenin sanayi devrimi dönemindeki şartlarda, günde 20 saate varan şekilde, hakları verilmeden, sigortasız, iş güvencesiz çalıştırılması artık son bulmalıdır.

Bunun için kamu otoritesi, yapımcılar, oyuncular artık bu sektörü düzeltmek ve sigortasızlığı sona erdirmek için el ele vermek zorundadır. İş barışını oluşturacak ve her kesimin kaygılarını giderecek bir düzlemde buluşulmalıdır. Sigortasız çalışmak dizi ve sinema sektöründe artık rutin olmaktan çıkmalı, ürettikleri ile hepimizin gögsünü kabartan Yeşilçam bu ayıptan kurtarılmalıdır.

Sorularınız için:

Emeklilik tarihini hesaplatmak isteyen okurlarımızın T.C. kimlik numarası, SSK sigorta sicil numarası, Bağ-Kur numarası, ay-gün-yıl olarak doğum tarihi, askerlik yaptığı ve terhis olduğu tarihleri, askerlik süresini, er olarak yada yedek subay olarak yaptığını, ilk işe giriş tarihi (ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlanılan tarih), hizmet dökümü, doğum borçlanması için çocukların doğum tarihlerini, özürlü ise özürlülük rapor oranını, vergi indirimi yazısı alıp almadığı bilgilerinin tümünü eksiksiz göndermeleri gerekmektedir. Tarihlerin ay, yıl ve gün şeklinde gönderilmesi gerekir.

 

Yazarın tüm yazıları için:

 

Yorumlar