BIST 9.142
DOLAR 32,38
EURO 35,03
ALTIN 2.326,66
YAZARLAR

Muhafazakâr kültürle yetişen gençlerimizi nasıl örgütlemeliyiz?

Gençlik çalışmaları üzerinde kafa yoran, kalem oynatan, sazının teline dokunan, kürsüleri çınlatan ve gözyaşları sel olan insanlar var toplumumuzda.

Gençlik çalışmaları üzerinde kafa yoran, kalem oynatan, sazının teline dokunan, kürsüleri çınlatan ve gözyaşları sel olan insanlar var toplumumuzda. Gençlik çalışmaları, toplumumuz içerisinde yetişilen kültürel yapıya ve ortama göre farklılık göstermektedir.

Ailelerin hayat anlayışı, yetişme tarzı ait olduğu sosyo kültürel kesim çocukların yetiştirilmesinde belirleyici unsurlar olmaktadır.

Zira Popüler kültür öyle büyük etkiye sahipki takipçilerini uyuşturmakta ve gündelik yaşamaya zorlamaktadır.

 Türk toplumunu ve dolayısı ile gençliği, sağ muhafazakâr ve sol seküler kesim olarak iki grupta incelenebilir. Bu, kısmen bilinçli iki grubun yanında yine toplumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan popüler kültürün gençleri bulunmaktadır. Son grubun dünyada bireysel zevklerinin dışında bir hedefe matuf olmadıkları ifade edilebilir.

Zira Popüler kültür öyle büyük etkiye sahipki takipçilerini uyuşturmakta ve gündelik yaşamaya zorlamaktadır.

Gençlerimizi gününü gün eden gündelikçi anlayıştan uzaklaştırmak gerekmektedir. Bu genç grubu ne derslerinde başarı elde edebilmekte ne de kültürel ve inançsal açıdan planlı hareket edebilmektedir.

Televizyon ekranlarına teslim olan ve sosyal medyanın çekim alanından çıkamayan bu grup, gençliği hedef alan tüm misyon sahiplerinin hedefi durumundadırlar. Bu gençleri, kötü misyon sahiplerinin kötü emellerinden koruyacak bir koruma duvarı da yoktur maalesef.

Manevi eğitime ve hayat tarzına mesafeli olan bu gençlik grubu, isyan ve sürekli muhalefet güdüsüyle güdülenmektedir.

 Yetişme tarzı ve yaşam tarzları açısından Türk İslam kültürünün ve yaşam tarzının uzağında olan bir kesim de mevcuttur topraklarımızda. Bu genç grubu, politize edilmiş ve bazen de terörize edilmiş kıtalar olabilmektedir.

Fikri alt yapısını Karl Marks’ın sosyalizminden alan bu grup, manevi değerlere çok mesafeli durmaktadır. Manevi eğitime ve hayat tarzına mesafeli olan bu gençlik grubu, isyan ve sürekli muhalefet güdüsüyle güdülenmektedir.

Sayısal bakımdan az olan ve etkisi itibariyle sadece gündem oluşturacak sansasyonel eylemler yapan bu grup, çoğu zaman yine ülkemizin düşmanlarına hizmet edecek çalışmalar içerisinde olabilmektedir. Gezi kalkışması da bu kültürdeki gençlerin hümanist etkilerle harekete geçirilmesi şeklinde tertiplenmiştir.

MUHAFAZAKAR KÜLTÜRLE YETİŞEN GENÇLERİMİZİ NASIL ÖRGÜTLEMELİYİZ? 

Yazımızın asıl konusu olan muhafazakâr kültürle yetişen gençlerimizi nasıl örgütlemeliyiz? Bu gençler; mutlaka bir grubun, bir gençlik yapılanmasının ve bir cemaatin içerisinde yer almalı mıdır? Bu sorulara muhafazakâr kesim, mesafeli durmakta ve net cevaplar verememektedir.

Cemaat kültüründe, teslim olma ve itaat etme ile kendini gerçekleştirme ve özgüven içerisinde olabilme arasında bir ikilem yaşanmaktadır. İtiraz etmek, isyan etmek olarak algılanmaktadır geleneksel cemaat anlayışı ile hareket edenlerin çoğu tarafından.

O halde, milli ve manevi değerlerle asrımızın gençlik profili olan kendini gerçekleştirmiş gençlik nasıl bir araya getirilecektir? Şu anda yaşanan bir çıkmazdır ve süreç devam etmektedir.

TARTIŞILAMAYACAK TEK ŞEY! 

Babanın görüşüne itiraz etmek, hocanın tavsiyelerine alternatif üretmek, mürşidin sözlerine çekimser davranmak isyan olarak algılanmamalıdır. Tartışılmayacak tek şeyin Kur’an ve sünnet olduğu, bu iki değerin dışındaki tüm değerlerin, yine bu iki değere ters olmamak şartıyla, tartışmaya ve itiraza açık olduğu herkesçe kabul edilmelidir.

İtiraz etmeyen fikir üretemez, farklı olmayan özgün olamaz, sorgulamayan mucit olamaz. Hayatımıza yeni bir pencere açmak durumundayız. Gençlerimizi, çocuklarımızı manevi ve milli değerlerin yağmurunda yıkayarak ve asrın gerçeklerine ve rakiplerinin durumlarına göre yeniden kurgulamanın zamanı geldi hatta geçmektedir. Ailelerden başlayacak, okullarda geliştirilecek, üniversitelerde stajı yapılacak ve hayatın ilerleyen dönemlerinde meyveleri toplanacak araştırmacı, düşünen ve sorgulayan bir gençlik yetiştirilmelidir. Aileler bunu yaparken ataerkil özelliklerinden ödün vermek durumunda kalabilir.

ÖRGÜTLÜ OLMAKTAN KORKMAMALI

Örgütlü olmaktan korkmamalıdır muhafazakâr kesim. Cemaat, teşkilat, sivil tolum, örgüt; adına ne deseniz deyin, gençliğin gücünü birleştirme adına, çocuklarımızı bireysellikten kurtarma adına, büyük hedeflere odaklama adına ve hayata hazırlık anlamında tecrübe kazanma adına gençlerimizi örgüt kültürü ile tanıştırmalıyız.

Sayınız ne kadar fazla olursa olsun birlikte ve bir hedefe doğru ilerlemediğiniz sürece sayısı az olan fakat örgütlü hareket eden kitlelerin çekim alanına girersiniz ve farkında olmadan azınlığın kölesi olursunuz. Bunun için yapılması gerekenler klasik mantıkla sadece nasihat çekmek değil, onlar için proje üretmek, kısa orta ve uzun hedefler ortaya koymak gerekmektedir. Bu anlamda çeşitli çalışmaların yapıldığı bir süreç yürütülmektedir.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'e aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar