BIST 9.481
DOLAR 32,60
EURO 34,80
ALTIN 2.505,27
YAZARLAR

Kariyer basamaklarını tırmanamayan öğretmenler...

Tüm meslek gruplarında kişilerin kendisini geliştirmesi ve hedeflerini sürekli yükseltmesi önemlidir. İnsanların hayata bağlanması hedefleriyle ve umutlarıyla doğrudan ilgilidir.

Tüm meslek gruplarında kişilerin kendisini geliştirmesi ve hedeflerini sürekli yükseltmesi önemlidir. İnsanların hayata bağlanması hedefleriyle ve umutlarıyla doğrudan ilgilidir. Yaşama sevinci insanı nasıl hayata bağlarsa gelişme ve yükselme fikri de çalışanları mesleklerine bağlar, mesleki gelişimlerini sağlar.

Yaşama sevinci insanı nasıl hayata bağlarsa gelişme ve yükselme fikri de çalışanları mesleklerine bağlar, mesleki gelişimlerini sağlar.

Bakanlıkların hemen hepsinde çalışanlarına yönelik görevde yükselme sınavları yapılmaktadır. Bu sınavların bazı bakanlıklarda bir geleneğinin de oluştuğundan bahsedilebilir. Mesela Dışişleri Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının görevde yükselme süreçleri bellidir ve belli aralıklarla bu sınavlar yapılmaktadır. Bu bakanlıkların çalışanları da kendilerini yürürlükte olan ve uygulanan, görevde yükselme sitemine göre şekillendirmektedir.

Bilindiği üzere 2005 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in bir projesi olarak “Öğretmenlikte Kariyer Basamakları” uygulaması başlatıldı. İlgili yönetmeliğe göre yedi yılını dolduran öğretmenler sınava alınacak ve başarılı olan öğretmenlere uzman öğretmenlik unvanı verilecekti. Yine uzman öğretmenlikte 6 yılını dolduran öğretmenlere başöğretmenlik sınavına girme hakkı tanınacaktı. Sınavdan muaf olacak öğretmenlerin de bulunacağı belirtilen yönetmelikte kariyer basamakları sınavının yılda bir defa ÖSYM’ce yapılır ibaresi bulunmaktaydı.

Burada 2005 yılında yayımlanan ilgili yönetmeliğin teknik özelliklerinden bahsedecek değilim. Asıl üzerinde durulması gereken husus, öğretmenlikte kariyer basamakları sınavının sadece bir defa yapılması ve sürecin tıkanması hususudur. Sınava giremeyen öğretmenler bu sınavın sağladığı 100 TL’nin üzerindeki maddi imkândan yoksun kalmaktadır. Bu durum öğretmenler arasında çalışma barışını zedeleyen bir uygulamadır.

Asıl üzerinde durulması gereken husus, öğretmenlikte kariyer basamakları sınavının sadece bir defa yapılması ve sürecin tıkanması hususudur.

Öğretmenler arasında uzman, uzman değil tartışması yaşanmakta ve çoğu zaman, uzman olmayan öğretmenler, uzman öğretmenleri amiyane tabirle çekemeyen, haset eden pozisyonuna düşmektedir. Eleştiriler hiç de hâksız değildir. Zira uzman öğretmen ile “normal” öğretmen arasında yılda bir maaştan fazla bir fark ortaya çıkmaktadır.

Öğretmen odasından esasında tıkanmışlığa çözüm önerileri de gelmektedir. Beklenen ve olması gereken çözüm, bu sınavın yönetmelikte belirtildiği gibi her yıl yapılmasıdır. Fakat bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı isteksiz davranmaktadır. Bu şekilde kariyer basamaklarında bekleyen ve bir türlü yukarıya çıkamayan öğretmenlere sonu gelmez ve umutsuz bir bekleyiş salık verilmektedir.

Diğer bir öneri, belli bir yılı dolduran öğretmenlerin derece verilir gibi uzman öğretmenliğe geçişinin sağlanmasıdır. Bu öneri herkesin hoşuna gitmekte fakat Maliye Bakanlığının hoşuna gitmeyeceği aşikârdır. Kariyer basamakları uygulamasının nihai hedefi performans uygulamasına geçmekti.

Bu öneri herkesin hoşuna gitmekte fakat Maliye Bakanlığının hoşuna gitmeyeceği aşikârdır.

 Fakat hedefin yakınına bile varılamadan uygulamanın bizatihi kendisi çok büyük bir problem ortaya çıkardı. Kadük kalan, hatta ölü doğan bir uygulama var şimdi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın önünde. Uzman öğretmenlik ya da başöğretmenlik, mevcut haliyle öğretmenlere sağladığı maddi kazanımın dışında performans ve statü anlamında bir kazanım da ortaya koyamamaktadır.

Belki de kariyer basamakları uygulaması, tekrar ele alınacaksa bu unvanın belli süreler için verilmesi daha mantıklı olacaktır.

Mesela Uzman öğretmenler ve başöğretmenlere beş yıllığına bu unvanlar getirilmeli ve beş yıl sonra meslekteki yenilikleri ve yeterliliği ölçen bir sınava yeniden girmeleri sağlanmalıdır. Böylelikle bir milyona yaklaşan eğitim çalışanı arasında bir rekabet ve bir dinamizm sağlanabilecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı, düzenli olarak idari kadrolar için görevde yükselme sınavı yapmaktadır. Bir hizmetlinin memur olma hedefi onu diri tutarken bir memurun da şef olma imkânı ona bir moral ve motivasyon kaynağı olmaktadır. Fakat öğretmenlerin yükselebilecekleri sınavlar yapılmamakta ve durağan, devlet memuru mantığında ve alan memnun satan memnun havasında eğitim çalışanları topluluğu oluşmasına fırsat verilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı kurumsallaşmalıdır ve sistemler üzerinden çalışanlarına ve teşkilatına yön vermelidir.

 Öğretmenlerin beklentilerinin başında kariyer basamakları uygulamasında olduğu gibi hemen her alanda yapılan sürekli değişikliklerin bitmesi gelmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı kurumsallaşmalıdır ve sistemler üzerinden çalışanlarına ve teşkilatına yön vermelidir.

Belki de Nabi Avcı Bakanımız, yüz binlerce eğitim çalışanın beklentisi doğrultusunda, basamakların önünde bekleyen yığınların bu bekleyişine bir son verir ve çalışma barışını zedeleyen bir olumsuzluktan kurtulmuş olur MEB teşkilatı.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'e aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar