BIST 9.080
DOLAR 32,34
EURO 35,12
ALTIN 2.307,15
YAZARLAR

Emeklilikte borçlanmanın püf noktaları

Doğum borçlanması 5510 sayılı Kanunla 2008 yılından itibaren getirilen bir hak. Sadece sigortalılık başlangıcından sonraki sürelerin borçlanılması hasebiyle sadece gün eksiği bulunan kadın sigortalılara fırsat sunuyor.

Doğum borçlanması 5510 sayılı Kanunla 2008 yılından itibaren getirilen bir hak. Sadece sigortalılık başlangıcından sonraki sürelerin borçlanılması hasebiyle sadece gün eksiği bulunan kadın sigortalılara fırsat sunuyor. Sigorta başlangıcından önceki doğumların borçlanılması hala beklenti niteliğini koruyor. Bu konuda birkaç şarlatanın fishing (!) iddiasının aksine açılan davalar da sigortalılar açısından hüsranla sonuçlanıyor.  

Bu beklentiyi vurguladıktan sonra asıl konumuza geçelim. Zira doğum borçlanmasının mevcut haliyle de ne ifade ettiği tam kavranmış değil. Bu nedenle de örnekler üzerinden doğum borçlanmasının ne anlama geldiğini ortaya koymak istedik.   

YURT DIŞI ÇALIŞMA BAŞLANGICI KABUL EDİLEN ÜLKELER

Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ve akit ülkede sigortalılık başlangıç tarihleri 2014 yılından beri 6552 sayılı Kanunla artık dava gerekmeksizin Türkiye’den emeklilik açısından başlangıç kabul ediliyor.  
Söz konusu düzenleme gereğince ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan (Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, İtalya, Kanada, Kebek, KKTC, Lüksemburg, Makedonya, Slovakya ve Kore’de) akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin ilk işe giriş tarihi olarak kabul edileceği yönünde düzenleme bulunduğundan bu ülkelerdeki sigortalılık süresi olarak kabul edilen süreleri, 3201 sayılı Kanuna göre borçlananların bu ülkelerde çalışmaya başladıkları tarihin emeklilik açısından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekiyor.  

Yurtdışında çalışılan sürenin ülkemizde sigortalılık başlangıcı sayılabilmesi için çalışmanın çalışılan ülke mevzuatına göre sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerekiyor.  

Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki süreleri 4/a veya 4/b sigortalılığı kapsamında borçlananların, bu ülkelerde ilk defa çalışmaya başladıkları tarih yurtiçi hizmet borçlanmaları açısından da ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma yapanların akit ülkedeki başlangıç tarihinden sonraki sürelerde yaptıkları doğumların, borçlanılan yurtdışı sigortalılık süreleri ile çakışmaması koşuluyla borçlandırılması mümkün bulunuyor. 
Akit ülkedeki işe başlama tarihinin ülkemizde de ilk işe giriş olarak kabul edilmesinde 3201 sayılı Kanuna göre yapılan yurtdışı hizmet borçlanmasının herhangi bir kısmının ödenmesi yeterli bulunuyor.  

Yurtdışında çalışılan sürenin ülkemizde sigortalılık başlangıcı sayılabilmesi için çalışmanın çalışılan ülke mevzuatına göre sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerekiyor.

Örneğin okurumuz Melahat Hanım 08.03.2000 – 31.05.2000 tarihleri arasında 506 sayılı Kanuna tabi çalışması olan bir kadın sigortalı olarak 22.02.1975-26.09.1977 tarihleri arasında Fransa’da çalışmış. 09.02.1982 doğumlu çocuğu için 09.02.1982 – 09.02.1984 tarihleri arasındaki süreyi borçlanmak için 12.10.2016 tarihinde müracaat etmesi halinde bu borçlanma talebi SGK’ca reddedilir. Zira borçlanabilmesi için 22.02.1975-26.09.1977 tarihleri arasındaki yurtdışı hizmetinin en azından bir kısmını borçlanması gerekiyor.  

Yine örneğin 1999-2001 yılları arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olan Aliye Hanım da 01.01.1985-31.12.1987 tarihleri arasında Avusturya’da çalışmış. 01.01.1985-31.12.1987 tarihleri arasındaki yurtdışı çalışmalarını yurtdışı borçlanması kapsamında borçlanarak hizmetine saydıran Aliye Hanım 01.07.1987 tarihli çocuğu için yurtdışı borçlanması yapabilecek, ancak çakışma nedeniyle sadece 01.01.1988 – 30.06.1989 tarihleri arasındaki 540 gününü ödeyebilecektir.   

EV KADINLIĞI SÜRELERİ BAŞLANGIÇ SAYDIRMIYOR

Yabancı ülke açısından sigortalılık kapsamında sayılmayan ev kadınlığı süreleri de ülkemizde yurtdışı borçlanması kapsamında olmakla birlikte ister sözleşmeli ve ister sözleşmesiz ülke olsun bu tür borçlanma süresinin Türk emeklilik sistemi açısından başlangıç sayılma niteliği bulunmuyor.  

YURT DIŞI BAŞLANGICI KABUL EDİLMEYEN ÜLKELER

Aynı şey ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ancak sözleşmesinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunmayan Danimarka, İngiltere, İsveç, Karadağ, Libya, Norveç, Romanya, Sırbistan ile Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında hizmet birleştirmesi yapılan İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde geçmiş çalışma süreleri için de söz konusudur.  

SÖZLEŞMESİZLERDE BAŞLANGICIN TESPİTİ

Ülkemizin sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamadığı ülkelerde geçen sigortalılık sürelerinin borçlanmasında sigortalılık süresinin başlangıcı; Türkiye’de çalışma yok ise, borçlanmanın ödediği tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geri gidilerek, Türkiye’de çalışma var ise bu süreden geriye gidilerek, tespit ediliyor. 

Örneğin 01.01.2008 – 30.06.2009 tarihleri arasında SSK sigortalısı olarak çalışan ve 01.03.1994 – 30.11.1996 tarihleri arasında Hollanda’da ev kadını olarak ikamet etmiş olan Nevin Hanım 14.02.1998 tarihinde yapmış olduğu doğumu borçlanmak istemesi halinde SGK’ca bu talebi reddedilir. Zira yaptığı borçlanma ev kadınlığı borçlanması olduğu için 1994 yılı başlangıç sayılmayacak, başlangıcı 01.04.2005 olacaktır.   

SSK KAPSAMINDA BORÇLANANLARIN AVANTAJI

Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ancak sosyal güvenlik sözleşmesinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunmayan ya da sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ya da imzalanmamış ülke ayırımı yapılmadan yurtdışında geçen ev kadınlığı sürelerini 4/a (SSK) sigortalısı olarak borçlananların prime esas kazançları hizmetin geçtiği yıla maledildiğinden, 3201 sayılı Kanuna göre tespit edilen sigortalılık süresi başlangıcı ile borçlanmayı ödediği tarih arasında yapılan doğumların yine 4/a sigortalılığı kapsamında borçlandırılması mümkün bulunuyor. 

Örneğin 01.08.2013’te Türkiye’de ilk defa SSK sigortalısı olmuş ve Avustralya’da çalışarak geçirmiş 1986 – 1997 yılları arasındaki 11 yılını yurtdışı borçlanması kapsamında borçlanan Handan Hanımın 1999 ve 2006 yıllarında yaptığı iki doğumunu borçlanmak istediğinde sigortalılık başlangıcı 01.08.2013 tarihinden 11 yıl geriye gidilerek 01.08.2002 tarihi olarak tespit edileceğinden 1999 yılındaki doğumunu borçlanması SGK’ca reddedilir. 2006 yılındaki doğumunu borçlanmasının ise kabul edilmesi gerekiyor.  

Handan Hanım eğer borçlanma başvuru tarihinde SSK değil de Emekli Sandığı veya Bağ-Kur kapsamında olsaydı veya borçlandığı süre çalışma süresi değil de ev kadınlığı süresi olsaydı borçlandığı günlerin prime esas kazançları hizmetinin geçtiği aya mal edilemeyecek ve 2006 yılındaki doğumunu da çakışma nedeniyle borçlanamayacaktı.  

PÜF NOKTASI

Yani yurtdışı borçlanması yapılan süre ile doğum borçlanması yapılacak sürenin çakışarak birbirine engel olmaması için yapılacak borçlanmanın başvuru tarihinde en son SSK’lı konumda olunması, borçlanılacak sürenin ikamet süresi değil çalışma süresi olması en başta gelen şartlar oluyor.  

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar