BIST 9.684
DOLAR 32,59
EURO 34,87
ALTIN 2.500,44
YAZARLAR

657’de reformun ayak sesleri

Kamuda çalışan 3,5 milyona yakın kamu çalışanının en büyük endişesi kazanılmış haklarının kayba uğraması, iş güvenliğinin yok olmasıdır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 23/07/1965 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Devlet Memurları Kanunu’nun amacı; devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenlemektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Kamu Sektörü İstihdamına İlişkin 2012/1. Dönem” verilerine göre, kamuda 2 milyon 435 bin 169′u kadrolu personel, 170 bin 686′sı sözleşmeli personel, 351 bin 448′i sürekli işçi, 19 bin 673′ü geçici işçi, 21 bin 946′sı geçici personel ve 112 bin 738′i diğer personel olmak üzere toplam 3 milyon 111 bin 660 kişi çalışmaktadır.

Kamuda çalışan tüm bu kişilerin hak ve sorumlulukları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre düzenlenmektedir. İlk olarak 1965 yılında yayınlanan Devlet Memurları Kanunu’nda zaman içerisinde gerekli değişiklikler yapılmış ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Günün gelişen şartlarına göre kamuda çok değişik alanlarda birçok eleman istihdam edilmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ifadesi ile bu istihdamlar, “İstihdam türleri açısından bakacak olursak, kamuda memur, sözleşmeli personel, geçici personel, Teşkilat Kanunu'na göre sözleşmeli personel, işçi, geçici işçi gibi değişik ad ve statüler adı ile yapılmaktadır.” 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun bu çeşitlilik bakımından yetersiz kaldığı görülmektedir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Devlet Personel Başkanlığı'nın 52. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla Beştepe'deki ASKİ Sosyal Tesisleri'ndeki toplantıda; 1965 yılında yürürlüğe giren 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yeniden ele alınması gerektiğinin altını çizmiştir. Bakan Çelik, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun hayata geçtiği günden bugüne 657'den fazla değişikliğe uğradığını, yürürlüğe girdiği dönemle yürütüldüğü dönem arasında her yönüyle büyük değişimler yaşanırken halen 1965 yılı anlayışıyla kamu yönetiminin sürdürmenin artık mümkün olmadığını bildirmiştir.

 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişmesi konusunda sivil toplum kuruluşları, memur sendikaları ve kamuoyunun büyük çoğunluğunun hemfikir olduğunu söyleyebiliriz. Teşhis doğrudur. Asıl önemli olan konulan bu teşhisin, doğru şekilde yapılan düzenlemelerle kanunun etkileyeceği büyük kesimin memnun olacağı bir yasa ile yenilenmesidir. Kamuda çalışan 3,5 milyona yakın kamu çalışanının en büyük endişesi kazanılmış haklarının kayba uğraması, iş güvenliğinin yok olmasıdır. Kamu çalışanları bu endişelerinde haksız da sayılmazlar. Çünkü önlerinde kamu kuruluşlarındaki hizmet sektörünün taşeron firmalara aktarılması ve bu hizmetlerin yürütülmesi canlı bir şekilde durmaktadır. Yoksa kamu çalışanları da uygulamada bir çok sorunla karşılaşmakta, kanunun yeniden düzenlenmesinde büyük yararlar olduğunu dillendirmektedir.

Bu aşamada memur sendikalarına büyük görev düşmektedir. Kamunun hemen hemen her alanında çalışanların kurduğu hizmet kolu sendikaları mevcuttur. Oluşturulacak platforma tüm bu hizmet kollarındaki sendikalar katkı sağlamalıdır. Bu katkılar çerçevesinde hazırlanacak yeni bir yasa ile kamuda çalışanların haklarına bir zarar gelmeden günümüz şartlarına uygun bir düzenlemenin yapılabileceği gün gibi aşikârdır.

Kamuoyuna yansıyan açıklamalar, kanunun konusu olan kamu çalışanlarının sendikalarında ve kendi aralarındaki konuşmaları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişeceğinin ayak sesleridir. Temennimiz yeni yapılacak yasanın kamu işveren ve kamu çalışanlarını memnun edecek bir düzenleme ile yürürlüğe girmesidir.

Yorumlar