BIST 9.712
DOLAR 32,52
EURO 34,79
ALTIN 2.421,02
ÖĞRETMEN

24 Kasım Öğretmenleri günü şiirleri en güzel sözler

En güzel öğretmenler günü şiirleri memurhaber.com ekibi tarafından gerek sosyal medyadan gerekse cep telefonundan, öğretmenlerini en özel gününde sevindirmek ve özel hissettirmek isteyen öğrencileri için derlendi. İşte kısa ve öz öğretmenler günü şiirler

Öğretmenler Günü için en güzel şiirleri, çocuklarımızı yani geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz için derledik. Her yıl, Kasım ayının 24'ünde kutlanan Öğretmenler Günü'nde, öğrenciler öğretmenlerine olan sevgilerini anlatmak için en anlamlı hediye olarak güzel şiirler okurlar. İşte öğretmeninize hediye edebileceğiniz en anlamlı öğretmenler günü şiirleri...

ÖĞRETMENLER GÜNÜ NEDEN 24 KASIM'DA KUTLANIYOR?

24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti devletininin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür. Bu özel günde öğrenciler, öğretmenleri için en uygun gördükleri şiirleri, sözleri söylerler, günün anlam ve önemine dair konuşma metinleri hazırlarlar. Bazı öğrenciler de gerek sosyal medyadan olsun gerekse cep telefonundan olsun öğretmenlerine öğretmenler gününde kendilerini özel hissetmelerini sağlamak amacıyla Öğretmenler Günü mesajları atarlar. Biz de siz değerli okuyucularımız için 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili şiirler, sözler, mesajlar, konuşma metinleri hazırladık.


COŞAR ÖĞRETMEN

Öyle bir azim öyle gayret ki
Çalışmakla dolar taşar öğretmen
Yolların kısalır biraz sabret ki
Hizmet sevdasıyla yaşar öğretmen
Öğrenci fidandır öğretmen kaynak
Doğru bilgilere olur mu doymak
Hedefe götürür Ata'ya uymak
Yurdumun yoluna düşer öğretmen
Eserleri çoktur hiç sayamazsın
İnsanı seversin sen kıyamazsın
Ağzından kötü bir söz duyamazsın
Olgun bir insandır pişer öğretmen
Çocukları sever aşık olursun
Bilgi ile besler kaşık olursun
Karanlık köylere ışık olusun,
Nice engelleri aşar öğretmen
Bütün mesleklerin mimarı sensin
Aydınlat yurdumu göz yaşı dinsin
O kadar çalış ki gök yere insin
Nice zorlukları başar öğretmen
Bu vatanı verme aksa da kanın
Çalışıp didinin zorluğu yenin
Ay yıldızlı bayrak şerefin senin
Zirveye dikmeye koşar öğretmen
MEŞGUL VELİ'm der ki: sırrın açılmaz
Serden geçilir de yurttan geçilmez
Öğretmene hiç bir kıymet biçilmez
Kalkınma uğrunda coşar öğretmen

VELİ İMİR

“Ana Gibi,baba Gibi”

Öğretmenim bilir misin
Seni nasıl sevdiğimi?
Sorsan bana nerde yerin
Gösteririm ben kalbimi
Ana değil, ana gibi;
Baba değil, baba gibi
Öğretmenim ben de sevgin
Can içinde bir can gibi…

“24 Kasım Öğretmenler Günü”

Ellerim kirliydi tuttun elimden
Bilgi dağarcığın açtın özünden
Bendeki cevheri gördün gözümden
Umudum sen oldun düşüm sen gibi
Yüksünmedin burnumdaki sümükten
Sende bir insandın etten kemikten
Annem miydin,babam mıydın,eğitmen.
Kutsal meslek istiyorum sen gibi
Yırtığımda yamam oldun dikişsiz
Özünde doğruydun süssüz nakışsız
Yüreğimdi yüreğin düzgün çakılsız
Düz yollarda gideceğim sen gibi
Aklaştı saçların bendeki kara
Yürüdüm bir hayli vermedim ara
Ektiğin tohumlar yeşersin daha
Ben de tohum ekeceğim sen gibi
Yurdumu öğrettin bayrağım başta
Atamı sevdirdin, her an,her yaşta
Kol kolaydık cehaletle savaşta
Şimdi eğitmenim tıpkı sen gibi
Yüreğim yorulmaz feyz aldım senden
Ben de tutacağım çamurlu elden
Dikensiz gördüğüm, dikenli gülden
Demet demet dereceğim sen gibi..

24 Kasım Öğretmen

“24 Kasım”

Bugün 24 Kasım
Seni anar,seninle gülleriz bugün
Kitap gibi bilgiler,senin gibi çiçekler
Senin gibi güllerler öğretmenim…
Ne kadar teşekkür etsek azdır sana
Bugün senin günün öğretmenim
Kutlu olsun bütün öğretmenlere
Kutlu olsun bugün…

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Ellerim kirliydi tuttun elimden
Bilgi dağarcığın açtın özünden
Bendeki cevheri gördün gözümden
Umudum sen oldun düşüm sen gibi

Yüksünmedin burnumdaki sümükten
Sende bir insandın etten kemikten
Annem miydin,babam mıydın,eğitmen.
Kutsal meslek istiyorum sen gibi

Yırtığımda yamam oldun dikişsiz
Özünde doğruydun süssüz nakışsız
Yüreğimdi yüreğin düzgün çakılsız
Düz yollarda gideceğim sen gibi

Aklaştı saçların bendeki kara
Yürüdüm bir hayli vermedim ara
Ektiğin tohumlar yeşersin daha
Ben de tohum ekeceğim sen gibi

Yurdumu öğrettin bayrağım başta
Atamı sevdirdin, her an,her yaşta
Kol kolaydık cehaletle savaşta
Şimdi eğitmenim tıpkı sen gibi

Yüreğim yorulmaz feyz aldım senden
Ben de tutacağım çamurlu elden
Dikensiz gördüğüm, dikenli gülden
Demet demet dereceğim sen gibi..

Nizami Sunguroğlu

Öğretmenim

Güler yüzlü öğretmenim,
Bir tanesin, canım benim.
Masallarla bilmeceler,
Anlatırsın neler neler...

Kalemimi tutamazken
Kitabımı açamazken
Bir de baktım yazıyorum,
Sular gibi okuyorum.

Çalışıp iyi olmayı,
Koşup el ele vermeyi,
Bu güzel yurdu sevmeyi
Sen öğrettin öğretmenim.

Bizde pek çok emeğin var,
İçimizde çok yerin var
Yetiştirdin hepimizi,
Ver öpelim elinizi

Süleyman KARAGÖZ

Öğretmenime

Kalem, silgi, defter
Sen yoksan neye yarar.
Küçücük parmaklarım,
Nasıl harfleri arar.

Senden hiç ayrılamam,
Ailem gibisin benim.
Öğretmenler gününde,
Çokça öpülsün ellerin.

Birkan Soylu

VE DÜŞÜNÜR ÖĞRETMEN

Eylülde sararan yapraklarla beraber,
Öğretmenler vurulur boş tarlaların ıssızlığında.
Ve düşünür öğretmen, ölümle yaşam arasında:

Kim, neden sıkmıştır kahpe kurşunları kahpece?
Yarar kurşunların sesi, karanlığı bir gece.
Akan her damla kan yaklaştırır ölümü.
Gurbetin kanlı tozu tutuşturur gönlünü.

Eğitim Ordusu’nda olunca şanlı nefer,
Başlamıştır gurbete gitmek için bir sefer.
Ölümün beklediğini bilemezdi bu yerde.
Çare diye gelmişti, cehalet denen derde.

Böyle mi olmalıydı öğretmenin kaderi?
Alırlardı sılada elbet kara haberi.
Yaşlı ana sarılır cansız duran bedene.
Lanetler yağdırılır ona ateş edene.

İntikam yeminleri edilir hep bir dilden.
Rahat uyu öğretmen, çıkmazsın gönüllerden.
Derler de unuturlar; adın kalır bir taşta.
Sorarsın bir gün elbet: “Niye öldüm bu yaşta?”

Eylülde sararan yapraklarla beraber,
Öğretmenler vurulur boş tarlaların ıssızlığında.
Ve düşünemez öğretmen, ölümün karanlığında.

Murat Arıcı Erdemli Lisesi Edebiyat Öğretmeni Erdemli/Mersin

Canım Öğretmenim

sen olmasan ne bilgi ne yazı
sen olmazsan ne eş anlamlı na zıt anlamlı
yüreğimiz bilgi dolu kalbimiz sevgi
sizin sayenizde canım öğretmenim

Atatürkü öğreten sınıf öğretmeni.
Peygamberi öğreten din öğretmanı
ingilizceyi öğreten ingilizce öğretmeni
hepsi benim bizlerin canım öğretmenlerimiz

Öğretmenim

Okumayı yazmayı,
Sayıları saymayı,
Güzel resim yapmayı,
Sensin bana öğreten.

Büyükleri saymayı,
Küçükleri sevmeyi,
Yurda hizmet etmeyi,
Sensin bana öğreten.

Kasabamı, köyümü,
Vatanımı, yurdumu,
Ulusumu, soyumu,
Sensin bana öğreten.

ÖĞRETMENİM

Küçük bir çocukken geldik yanına,
Kucakladın bizi sardın canına,
Sevgiyi saygıyı kattık şanına,
Okuryazar olduk ilk öğretmenim.

Tüm bildiklerini bize öğrettin,
Millete faydalı bireyler ettin,
Kalemi kılıçtan çok keskinlettin,
Çareler ürettin sen öğretmenim.

Ödevler yaptırıp asıl talibe,
İmkân hazırlayıp her bir talep’e,
Feraset gösterip seçtin talebe,
Sanatkâr adayı hep öğretmenim.

Edebiyatla Din Tıp Filoloji,
Tarih Fizik Kimya ve Biyoloji,
İktisatla Sanat ve Sosyoloji,
Bilimden yelpaze sen öğretmenim.

İstikbale giden bilgi selinde,
Kitaplık dolusu her eserinde,
Derin ilim varken ana dilinde,
Neye başka talep var öğretmenim.

Vatan bir okulsa ilk nöbettesin,
İlim denizinde hep seferdesin,
Kutsal mesleğinle gönüllerdesin,
Benim de gönlümü al öğretmenim.

Saymakla tükenmez faziletlerin,
Zamanen ödenen o bedellerin,
Kıvancındır üstün talebelerin,
İftihar ediniz siz öğretmenim.

Atam sen de dahi bir öğretmendin,
Bütün yenilikler senin eserin,
Layık insanlarda bil şaheserin,
Büyük Atatürk’üm başöğretmenim.

ÖĞRETMENİM

Güler yüzlü öğretmenim,
Bir tanesin, canım benim.
Masallarla bilmeceler,
Anlatırsın neler neler…

Kalemimi tutamazken
Kitabımı açamazken
Bir de baktım yazıyorum,
Sular gibi okuyorum.

Çalışıp iyi olmayı,
Koşup el ele vermeyi,
Bu güzel yurdu sevmeyi
Sen öğrettin öğretmenim.

Bizde pek çok emeğin var,
İçimizde çok yerin var
Yetiştirdin hepimizi,
Ver öpelim elinizi

Süleyman KARAGÖZ

Öğretmen Olmak İstiyorum

Ben, öğretmen olmak istiyorum,
Ben, şairimin mısralarında dil
Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül,
Aşığımın sazında tel
Öpülesi bir el olmak istiyorum.
Ben, öğretmen olmak istiyorum...

Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit,
Korkunun mayalandığı yerde yürek,
Güçsüzlüğün güçlendiği yerde bilek olmak istiyorum.
Ben öğretmen olmak istiyorum...

Şu öksüz yavruya sımsıcak kucak,
Şu yetim çocuğa yanan bir ocak,
Çorak topraklara yağan yağmur,
Azgın sulara, bend,
Mehmedimin elinde çağlar açan kılıç,
Ben ana, ben baba, ben Fatih, ben İbni Sina,
Ben Mimar Sinan olmak istiyorum.
Ben öğretmen olmasam diyorum,
Kim ekecek tohumları toprağa.

Ben ressamımın elinde fırça, tualinde renk
Bestekarımın en içli şarkısında nağme,
Hattatımın, nakkaşımın elinde kalem;
Ben Hoca Ali Rıza,
Ben Itri, Leyla Hanım,
Ben öğretmen olmak istiyorum.

Ben zehirli mantarların,
Deve dikenlerinin,
Ayrık otlarının boy attığı verimsiz bir toprak değil,
Ben,
Kırlarda elvan elvan çiçeklerin açtığı,
Dağlarında hür kuşların uçtuğu,
Pınarlarından susayanın içtiği,
Yollarından yiğitlerin geçtiği
Çiftçisinin başak, başak kardeşliği biçtiği
Bir vatan olmak istiyorum;
Ben, öğretmen olmak istiyorum.

Ben Hakka yönelen alınlarda nur,
Vatan topraklarını çevreleyen sur,
Mehmetçiğin göğsünde "iman"
Gençliğimin damarlarında "asil kan"
Bu zulme eğilmeyen baş,
Ben vatan için ağlayan gözlerde yaş,
Barışta güvercin, savaşta kartal olmak istiyorum;
Ben, öğretmen olmak istiyorum.

Nejat SEFERCİOĞLU

24 Kasım

Bu gün 24 Kasım, yine başlar tacısın.
Tüm gönüllere sultan, dertlerin ilacısın.

Elleri öpülesi çok mübarek insansın.
Çok kutsaldır mesleğin, korunacak ilk cansın.

Her büyük işte imzan, her iyide sen varsın.
Bu gün 24 Kasım, her gönüle sığarsın.

Aslında herkes bilir, ışıttıkça erirsin.
Ömrün bitene kadar doğruyu gösterirsin.

Senin yol gösterdiğin, bir yere getirdiğin,
Ancak bu gün hatırlar onca emek verdiğin.

Diktiğin fidanların meyvesini yemezsin.
Kimseye boyun bükmez, asla "aman" demezsin.

Bu gün bunca övenler, yarın bakmaz yüzüne.
Hep dışına bakarlar, hiç bakmazlar özüne.

Her 24 Kasımda, övülmektir kaderin.
Eserinin kalbinde bir gündür ancak yerin.

Elinin dokunduğu işler hep güzel olur.
Bu millet bu zilletten ancak senle kurtulur.

Bu gün 24 Kasım, çıkarırlar göklere.
Oradan paraşütsüz bırakırlar yerlere.

Bu gün 24 Kasım, bütün başlara taçsın.
Yarın yine yalnızsın, ailene muhtaçsın.

Her 24 Kasımda seni yücelten kafa,
25 Kasım günü kaldırır tozlu rafa.

Bu gün ne kadar güzel, ne büyük bir insansın.
Senede bir gün anan insanlıktan utansın.

Bu gün 24 Kasım, anladık artık yeter.
Seni bu hale koyan, olsun senden bin beter...

Enver ÜSTE

Öğretmenim

Güler yüzlü öğretmenim,
Bir tanesin, canım benim.
Masallarla bilmeceler,
Anlatırsın neler neler...

Kalemimi tutamazken
Kitabımı açamazken
Bir de baktım yazıyorum,
Sular gibi okuyorum.

Çalışıp iyi olmayı,
Koşup el ele vermeyi,
Bu güzel yurdu sevmeyi
Sen öğrettin öğretmenim.

Bizde pek çok emeğin var,
İçimizde çok yerin var
Yetiştirdin hepimizi,
Ver öpelim elinizi

Süleyman KARAGÖZ

Düşümde Öğretmenimi Gördüm

Düşümde
Öğretmenimi gördüm...
Açıktı kalbinin kapıları,
Ziller çalıyor çalıyordu,
İçeri giriyordum...
Dünyanın en güzel perileri
Yıldız yıldız gözlerimi kamaştırıyor,
Sanki omuzlarımdan güvercinler havlanıyordu...
Düşümde
Öğretmenimi gördüm...
Tahta başında hayatı anlatıyordu.
Annemin,tarladan,
Çoluk çocuktan
Zaman bulup öremediği
Saçlarımı örüyordu...
Düşümde
Öğretmenimi gördüm...
Atatürkü göstererek
Öğrenmeyi öğretiyordu...
Paydos zili çalınca ,
"İyi geceler çocuğum" diyor
Yanaklarımdan öpüyordu...

Bilgi Kaynağı Öğretmenim

Şiiriniz Öpmek istiyorum hep o şefkatli elleri.
Yerimde sayıyordum alıp geçtin ileri.
Bana hep sen öğrettin o güzel bilgileri.
Benim bilgi kaynağım, sevgili öğretmenim.

Hep okulda geçirsem günleri, geceleri,
Daha erken öğrensem harfleri, heceleri.
Sende saklı bulunan o güzel bilgileri,
Ben de almak isterim biricik öğretmenim.

İstemez oldum artık vefasız geceleri.
Hep sınıfımda olsam, okusam heceleri.
Atamın önerdiği olmam istenen yeri,
Bana sen hazırladın biricik öğretmenim.

Harun ÇETİN

Köy Öğretmenleri

Yurdumuz uçsuz bucaksız
Gökte yıldız kadar köylerimiz var
Ama uzak ama harap ama garipsi
Alın benim gönlümden de o kadar

Uçsuz bucaksız köylerimizde kuşlar gibi
Her sabah çocuklar size uçar
Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç
Alın benim gönlümden de o kadar

Siz kara göklerin yıldızları
Işıtın yurdumuzu sabaha kadar
Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu
Alın benim gönlümden de o kadar...

CAHİT KÜLEBİ

Başöğretmen

Atatürk benim,
Başöğretmenim,
Ne öğrendimse,
Ondan öğrendim.

Yenilikleri,
Hep o düşünmüş,
Milleti için,
Ağlamış, gülmüş.

Çocuk kalbimle,
İlk onu sevdim,
Atatürk benim,
Başöğretmenimdir.

ÖĞRETMEN MARŞI

Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yer yüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;
Durma durma koş.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

İsmail Hikmet ERTAYLAN

KÖY ÖĞRETMENİ

Ben bir köy öğretmeniyim,

Anlımda ışık,
Gözlerimde nur...
Alıp götürmeyin beni şehirleri
Götürmeyin ne olur.

Bir köy öğretmeniyim,
Katıksız duygular içinde yaşarım.
Çıplak ayaklar basar yüreğime,
Onları tutar, okşarım.

Bir köy öğretmeniyim,
Çaresizlik ekmeğim, keder gözyaşım,
Umut ve sevgiyim çarpan kalplerde,
Dağlardan daha çok yücedir başım.

Ben bir köy öğretmeniyim,
Evlerde motif, dillerde destan
Gölgesi düşer ay-yıldızın üstümüze,
Ve gönüllerde büyür vatan...

Göktürk Mehmet UYTUN

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Sevgisinin sonu yok,
Kalbinin şefkati çok,
Gönlü büyük, gözü tok,
Sevgili öğretmenim.

Bilgisi ışık saçar,
Sözleri gönül açar,
Ruhum sevinçen uçar,
Sevgili öğretmenim.

Bekliyoruz yolunu,
Sardık sağla solunu,
Uzat bize kolunu
Sevgili öğretmenim.

Toplandık dizi, dizi,
Sev, okşa hepimizi,
Sensin okutan bizi,
Sevgili öğretmenim.

Doğru yol gösterirsin,
Okutur, eğitirsin,
Bize bilgi verirsin,
Sevgili öğretmenim.

Seni candan severiz,
Saygı duyar överiz,
Ellerinden öperiz,
Sevgili öğretmenim!..

Ali Osman ATAK

DİMDİK AYAKTASIN ÖĞRETMENİM

Tebeşirle boyanan ellerini öpsem,
Sevgi bağından gülleri derip yollarına sersem,
Sen yücelerin yücesi, mesleklerin en ulvicesi,
Senin için çok şey yapsamda, bir şey yaptım diyemem.
Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur,
Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur.

Yorgun olsan,şakaklarına ak saçlar düşsede,
Sen yine mutlu ve umutlusun öğretmenim,
Senin umudun parıl parıl parıldayan gözler,
Senin umudun gülücükleri eksik olmayan yüzler.
Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur,
Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur.

Sen mimarların dahi mimarı sevgili öğretmenim,
Bir harfin için kırk yıl mı ? Kaç yıldır bilmem kölenim,
Senede bir gün değil, her gün senin için ölenim,
Eller bilmesede kıymetini ben bilenim.
Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur,
Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur.

Cemil AYDIN
Bolu Anadolu Öğretmen Lisesi
Müdür Baş Yardımcısı

DÜNYANIN EN DEĞERLİ ÖĞRETMENİNE

Beni, senin kadar bilmiyorum
Beni bana anlatsana öğretmenim,
Güzel günler var mı, yaşanacak mı bilmiyorum
Bana yaşamayı öğretsene öğretmenim.

Madalyonun diğer yüzünün nasıl olduğunu bilmiyorum
Bana diğer yüzünü göstersene öğretmenim.
Hayatın bu kadar acımasız olduğunu bilmiyorum
Bana hayatı öğretsene öğretmenim.

Martıların dilini bilmiyorum
Bana martıların dilini öğretsene öğretmenim.
Kanatlarım var ama uçmayı bilmiyorum
Masmavi, sevgi dolu gökyüzüne uçmayı öğretsene öğretmenim.

Hatice KAYGISIZ
Torbalı Y.D.A.L. Haz/B
İZMİR

ELLERİNDEN ÖPERİM ÖĞRETMENİM

-I-
Ellerinden öperim öğretmenim
Binlerce öğrencinden biriyim ben
Anne oldun baba oldun bana
Okudum yazdım çok şey öğrendim
Borcumu ödeyemem sana.

Ellerinden öperim öğretmenim
Tebeşir tutan, kalem tutan ellerinden
Ellerin öyle güzel ellerin, öyle sıcak
Ya gözlerin öğretmenim ışıl-ışıl
Sevgi dağıtırdın kucak-kucak.

Ellerinden öperim öğretmenim
Benim için en büyük gurursun sen
Bir söz duysam iyiye güzele dair
Kalbimde vurursun sen.

-II-
Ellerinden öperim öğretmenim
"Daha dün annemizin kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken..."
Sen BAYRAK önünde topladın dizi-dizi
ATATÜRK yolunda yetiştirdin bizi.

Ellerinden öperim öğretmenim
Boşa gitmedi emeğin
Kimimiz doktor olduk savaştık hastalıkla
Asker oldu kimimiz canı Vatana feda
Kimimiz mühendis oldu yol yaptı baraj yaptı
İşçi olduk memur olduk emek verdik topluma
Öğretmen oldu kimimiz karanlığı aydınlattı.

Ellerinden Öperim Öğretmenim
Huzurlu ol düşünme bizi
ATATÜRK yolunda dimdik ayaktayız
Sesimiz daha gür yolumuz daha aydınlık
Özgür esen rüzgarda dalgalanan al Bayraktayız.

Sevgili öğretmenim
Senin için yazdım bu şiiri
Binlerce öğrencinden biri benim
Mübarek ellerinden öperim.

Özkan GÖNLÜM

GECELERİN IŞIKLARI

Siz olmayan güller yetiştiren,
Tomurcuklara gülümseyen sevimli yüzler;
Tüm içtenliğimizle geldik size,
Işık saçın, renk verin,
Solgun yüzlerimize...

Öğretin tarihi, ecdadı, zaferleri
Üç kıtada at oynayan bahadırları...
Uzaya, ay ve yıldızlara ulaşmak için,
Bilgi merdivenleri hazırlayın,
Çiçeklerle süslenen basamaklardan,
Ulaşalım gökyüzüne.

Yine geldik yeni ümitlerle;
Güvenle, öğrenme arzusuyla.
Biliyoruz, yükselirsek vatan da yükselir,
Göklere erer başımız.
Biliyoruz; tarihin, Atatürk'ün yolu sizden geçer.
Bahçenize geldik, solmayan gülleriz biz...
Gülümseyin yeşerelim,
Konuşun tomurcuklar açalım,
Rengarenk olsun bozkırlar, Kıraç topraklar...

Sizler gecelerin ışıkları,
Dikenli yolların yılmayan yolcuları.
Köy, şehir demeden koştunuz,
Serin pınarlarla, yayla rüzgarlarıyla geldiniz.
Doldunuz, heyecan dolu yüreklerimize
Yol gösterdiniz ışık saçtınız
Aydınlandı gönüllerimiz,
Aydınlandı yolumuz.

Gücümüz bilginizle artmakta,
Duygularımız şefkatinizle...
Yeşermekte kıraç toprağımız,
Alınlarımızda yükselecek gururla,
Ayyıldızlı bayrağımız... (Süleyman ÖZBEK)

BEN ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM

Ben öğretmen olmak istiyorum.
Ben şâirimin mısralarında dil,
Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül.
Âşığımın sazında tel
Öpülesi bir el olmak istiyorum:
Ben öğretmen olmak istiyorum...
Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit,
Korkunun mayalandığı yerde yürek olmak istiyorum
Ben öğretmen olmak istiyorum...
Ben öğretmen olmasam diyorum!
O zaman şu körpe fidan
Nasıl öğrenecek, çiçek açıp meyve vermeyi?
Şu gelinlik kızım,
Şu bıyıkları yeni terleyen delikanlım
Kimden öğrenecek insan gibi sevilmeyi, sevmeyi;
Vatan için, millet için, bayrak için
Göz kırpmadan ölmeyi?
Sen öğretmen olmalısın kardeşim;
Sen namussun, vicdansın, adaletsin...
Sen müsbet ilimsin kardeşim
Sen irfansın, inançsın geleceğimi aydınlatan...
Sen buram buram tüten vatan-sevgisi
Sen burcu burcu kokan Türklük duygususun
Biz öğretmen olmalıyız kardeşim:
Biz görmeyenlere göz,
Duymayanlara kulak,
Yürüyemeyenlere ayak atmalıyız...
Biz şairlerimizin mısralarında dil.
Genç kızlarımızın gergeflerinde nakış nakış gül.
Âşıklarımızın sazlarında tel.
Öpülesi bir el olmalıyız.
BİZ ÖĞRETMEN OLMALIYIZ. .

Mustafa Nejat SEFERCİOĞLU
(Millî Eğitim Dergisi)

Öğretmenime…

Bilgi demetleri sun, yine bana,
Yine yalçın dağlar ötesinden gel…
Işık saç, erdem ver, sisli dünyama,
Yine altın çağlar ötesinden gel…

Aydınlığa giden sonsuz yollardan,
Tomurcuklar açan yeşil dallardan,
Bahçedeki taze, solmaz güllerden,
Baharlarla bağlar ötesinden gel…

Fecri müjdeleyen yıldızdan, aydan,
Uzat maviliği şeffaf saraydan
Buketler dererek bize uzaydan,
Göklerden al tuğlar ötesinden gel.

Milletime doğan şafaklarla şen,
Şehitler yatağı topraklarla sen,
Irkıma şen veren bayraklarla sen
Tarihler, otağlar ötesinden gel….

Sevgili Öğretmenim

Sevgili öğretmenim,
İnan sen bir ışıksın.
Yanarsın gece gündüz.
Aydınlatırsın bizi.
Doğruyu, güzeli,
Bize sen öğretirsin.
Vatanıma sevgiyi,
Kalbimize sen korsun.
Çevreni aydınlatır,
Bir mum gibi erirsin.
Anne – baba gibisin,
Bizi, bağrına hep basarsın.
Fethi BOLAYIR

ÖĞRETENSİN BANA SEN

Gece rüyalarıma giren,
Sensin beni sevindiren
Hayat yolumu çizen
Öğretensin bana sen.

Annemden daha sonra,
Sen gelirsin aklıma
Emeğini ödeyemem,
Öğretensin bana sen.

Öğrenmezsem kızmazsın,
Yılmadan anlatırsın,
Sevgiyle yaklaşırsın
Öğretensin bana sen.

Mesleğimi gösteren,
Gerçekleri öğreten,
Sensin beni yükselten
Öğretensin bana sen.

Dilek Kılıç

Öğretmen şiirleri

BENİ DE GÖTÜR AYDINLIĞINA

İçimde ufkuma çizdiğin dağlar,
Adına gül gibi uzanıyorum…
Her çığlık kahrın önünde ağlar,
Seni yüreğimle selâmlıyorum.

Nasıl gizler yüreğini bir çocuk,
Islak yorganının karanlığına?
Sığmaz düşlerime bu koca boşluk,
Al beni de götür aydınlığına…

Ziller çalsın, yine sen dağları çiz,
Sevginin rengine boya suları.
Kucaklasın hasretimi bu deniz,
Büyüsün ellerinde güneşin yolcuları.

Bütün yıldızları sersem geceye,
Bütün çocuklara seni anlatsam,
Adın sığmaz kurduğum her tümceye,
Kıyametler kopar seni unutsam.

Nuri PEKÖZ

BEN ÖĞRETMENİM

Ben öğretmenim,
Sevdalısı bu yurdun.
Dolaşırım sınırlarında yurdumun
En yüksek burçlarına çıkar,
Bayrak olurum.

Ben öğretmenim,
Bir rüzgâr olur eserim,
Erzurum yaylasından.
Bütün yaylalarımda dolaşırım.
Özgürlük olurum.

Ben öğretmenim,
Yalnızlık türküleri söylerim, mezralarda...
Kemeraltı çarşısındaki insan seline karışır,
Karışır yüreğim...
Umut olurum.

Ben öğretmenim,
Göçmen kuşlar gibi dolaşırım yurdumda,
Geceyle biter yolculuğum.
Aydınlık olur her yan.
Işık olurum.

Ben öğretmenim,
Baharların sevdalısı...
Çocuklarımın gözlerinden akıp içeri,
Can veririm.
Hayat olurum.

Ben öğretmenim,
Gökyüzü hepimiz için mavi...
Bulut olur dolaşırım göklerde.
Sonra indiğim yerde,
Rahmet olurum.

BENİ EĞİTİN

Eğitin beni, çocukluğumdan başlayarak
Alfabemi öğretin bana.
Çökmüş, yıkılmış umutlar içinde
Gülmeyi, filizlenmeyi öğretin,

Eğitin beni.
Tutun kolumdan gezdirin toprağımın üstünde,
Vatanımın dört bir yanını sevmeyi öğretin

Eğitin beni.
Çıkarın beni semalara uçmayı öğretin,
Atın beni deryalara yüzmeyi öğretin,

Eğitin beni.
Güneşi gösterin bana yağmurlu günde,
Kardeşliği öğretin,
Suç aramayın geçmişte, dünde,
Geleceği öğretin,

Eğitin beni.
Tutun elimdeki silâhı savaşmayı öğretin,
Millet için milletçe yaşamayı,
Korunmayı öğretin,

Eğitin beni.
İnsanlık içinde başımı dik tutmayı,
Milletimle gurur duymayı,
Yönetmeyi öğretin,

Eğitin beni.
Üzmeyin kısa bir ömür için
Elime verilen meş'aleyi ufuklara

Ahmet VAHAPOĞLU
Dumlusu Fatih İlköğretim Okulu Öğretmeni
Of / TRABZON

BENİ DE GÖTÜR AYDINLIĞINA

Öğretmenim İsrafil TURAN'a

İçimde ufkuma çizdiğin dağlar,
Adına gül gibi uzanıyorum...
Her çığlık kahrın önünde ağlar,
Seni yüreğimle selâmlıyorum.

Nasıl gizler yüreğini bir çocuk,
Islak yorganının karanlığına?
Sığmaz düşlerime bu koca boşluk,
Al beni de götür aydınlığına...

Ziller çalsın, yine sen dağları çiz,
Sevginin rengine boya suları.
Kucaklasın hasretimi bu deniz,
Büyüsün ellerinde güneşin yolcuları.

Bütün yıldızları sersem geceye,
Bütün çocuklara seni anlatsam,
Adın sığmaz kurduğum her tümceye,
Kıyametler kopar seni unutsam.


 
Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR